9 Haziran 2009 Salı

Sevgi Diline Stadyum Yetmedi.


7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Anadolu etkinlikleri çerçevesinde Kayseri, ilk kez büyük bir organizasyona ev sahipliği yaptı.

Kayseri Kadir Has Stadyumu'ndaki programa vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Yoğun ilgi nedeniyle 33 bin kapasiteli stadyumun tribünleri dolunca futbol sahası da kullanıldı. 60 bini aşkın kişinin izlediği programı izlemek isteyenlerin bir kısmı tesis içinde yer kalmaması nedeniyle stadyuma giremediKayseri'deki, Türkçe Öğretim Derneği (TÜRKÇE-DER) ile Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (GESİAD) tarafından düzenlenen olimpiyat Anadolu etkinlikleri, stada girmek için kapıda bekleyenlerin oluşturduğu izdiham nedeniyle bir saat geç başladı. Reha Yeprem'in sunuculuğunu yaptığı program Kongo Cumhuriyeti'nden gelen 5 yaşındaki Eunice Zumbu ile 4 yaşındaki kardeşi Lois'in, İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını ezbere okumasıyla başladı. Hemen ardından ise İstiklal Marşı hep bir ağızdan söylendi. Öğrenciler ellerinde ülkelerinin bayrağı ve Türk Bayrağı ile birlikte stat içerisinde tur atarak katılımcıları selamladı, ardından sahneye çıktılar. Daha sonra 25 ülkeden toplam 150 öğrencinin katıldığı etkinlikte, şarkı, şiir, halk oyunları ve özel beceri kategorilerinde derece yapan öğrencilerin gösterileriyle devam etti.Enike ile Lois'in büyük ilgi gördüğü program da Gürcistanlı öğrenci Vana Dvalisvili 'Üzülme Anne' şarkısını söyleyerek katılımcılardan büyük alkış aldı. Stadyumu dolduran 60 bin kişi Vana Dvalisvili'nin 'Üzülme Anne' şarkısını tekrar söylemesi için uzun süre 'Bi daha' diye tezahürat yaptı. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Türk okullarında eğitim gören Boşnak öğrencinin okuduğu 'Barış' adlı şiir, özel beceri dalında derece sahibi olan Kırgız öğrencinin, Kırşehirli halk ozanı Şemsi Yastıma'nın 'Memleket Hasreti' adlı şiirlerini okuması katılımlardan büyük alkış oldu. Sri Lanka'dan gelen ve 8 ay gibi kısa sürede Türkçe öğrenen ilköğretim 7. Sınıf öğrencisi Heşhanka, 'Neredesin Sen' adlı türküsü de seyredenlerin büyük alkışını aldı. Programın sonunda öğrenciler tekrar hep birlikte sahneye çıkarak son gösterilerini yaptılar.Programı izlemek için Kayseri'nin yanı sıra çevre illerden ve Anadolu'nun farklı şehirlerinden gelen birçok kişi de bulunuyordu. Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Sivas, Yozgat gibi illerden de erken saatlerde stadyuma gelen birçok insan 4 saat süren programın tamamını takip etti. Duygularını anlatmakta zorlandıklarını dile getiren katılımcıların hepsinin ağzından çıkan ortak kelimeler ise, ''Bu çocuklar, bizim, Anadolu'muzun bize özgü değerlerini konuşarak, söyleyerek, göstererek, bizim özümüze dönmemizi sağlıyorlar" şeklinde oldu.

TÜRKÇEYİ SEVDİREN ÇOCUKLARA TEŞEKKÜR EDİYORUZ.

Program çerçevesinde 25 ülkeden gelen 150 öğrenci ve öğretmenlere Boydak Holding, Kayserigaz ve Tertip Komitesi tarafından hediyeler verildi. Öğrencilerin hediyelerini ise Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Kayseri Milletvekilleri Yaşar Karayel, Ahmet Öksüzkaya, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ile Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak verdi.Vali Mevlüt Bilici, öğrencilerin hediyelerini verdikten sonra yaptığı kısa konuşmada, organizasyonda, farklı ülkelerden birçok öğrenciye Türkçe'yi sevdiren ve onlara Türkçe öğretenlere teşekkür etti.Milletvekili Yaşar Karayel, düzenlenen programda duygulu anlar yaşadıklarını ifade ederek, "Ülkemizi binlerce kilometre uzaklarda temsil eden, ülkemizi bu öğrencilerimize sevdiren ve Türkçemizi onlara öğreten öğretmenlerimize teşekkür ediyor ve her zaman onların yanında olduğumuzu söylemek istiyorum" diye konuştu. Milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Kayseri'de sevgili dili için gelenlerin, stadyuma sığmadığını anlatarak, kendilerini bu organizasyonda birleştiren ve farklı ülkelerde görev yapan fedakar, cefakar olarak nitelendirdiği öğretmenlere teşekkür etti.Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Türkçeyi konuşan farklı 25 ülkeden gelen 150 çocuğu izlemeye gelenlere teşekkür ederek, "Bizi burada buluşturan, ilk gittikleri zaman bin bir zorluklar yaşayarak eğitim veren, eğitim verirken de Türkçeyi bu ülkedeki çocuklara sevdirerek öğreten öğretmen arkadaşlarımı kutluyorum. Onlarla gurur duyuyoruz" dedi.Boydak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Boydak, hazırlanan programa emeğe geçen herkesi kutladığını ifade etti. Boydak, stadyumu dolduranlarla birlikte yaşadıkları ortak heyecan olan sevgi dili Türkçeyi dünya çocuklarının konuşuyor olmasında emeği geçen öğretmenlerle gurur duyduklarını açıkladı.

KAYSERİ'DE OLİMPİYATLARA İLGİ ÇIĞ GİBİ BÜYÜYOR.

Kayseri'de ikinci kez Türkçe Olimpiyatları çerçevesinde program düzenlendi. Geçen yıl olimpiyatlarda halk oyunları dalında finallere ev sahipliği yapan Kayseri, Kadir Has Kongre Merkezi'ni kapasitesinin üzerinde doldurarak büyük ilgi göstermişti. 7 bin 200 kişilik kongre merkezinin salonunda tribünler dolunca insanlar saha içerisine alınmıştı. Yaklaşık 20 bin kişinin izlediği programda birçok insan kapıda kalmış ve dışarıya kurulan dev ekranlarda programı takip etmişti.Bu yıl, Türkçe Olimpiyatları çerçevesinde düzenlenen Anadolu etkinliklerini de beklenenden yüksek ilgi oldu. Büyükşehir Belediyesi, geçen yıl kongre merkezinin yetersiz kalması nedeniyle stadyumda programın düzenlenmesini sağladı. Ancak 33 bin kişi kapasiteli stat da yetersiz kaldı. Tribünlerin tamamen dolduğu programa, aşırı ilgi olması ve insanların kapıda kalması nedeniyle yeşil zeminin üzerine seyirciler alındı. Yaklaşık 60 bin kişi programı izlerken birçok insan da yer kalmadığı için kapılardan geri dönmek zorunda kaldı.

Türkçe Çoşkusu Türkiye'yi Fethetti


Türkiye'ye 12 gündür 'Türkçe bayramı' yaşatan 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları coşkusu sürüyor. 115 ülkeden gelen 700 öğrenci, Ankara'daki muhteşem finalle yarışma stresine noktayı koydu. Gençler, bu hafta Türkiye'yi gezerek dinlenme fırsatı bulacak.

Öğrenciler, yarışmalar sürerken Ankara'da devlet büyüklerine bir dizi ziyaret gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Meclis Başkanı Köksal Toptan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da aralarında bulunduğu ünlü isimlere yapılan ziyaretlerde öğrencilere büyük ilgi gösterildi. ASKİ Spor Salonu'ndaki ödül töreni ise muhteşemdi.

Binlerce kişinin izlediği törene Başbakan Tayyip Erdoğan, bakanlar ve Zaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ali Akbulut'un da aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı. Programda duygu dolu anlar yaşanırken, öğrencilerin sergilediği birbirinden güzel gösterilerin keyfine doyum olmadı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bir rüyaydı." sözleriyle salondaki havayı özetledi.

CEVDET YILMAZ (Devlet Bakanı): Türkçemizin dünya dili olması, ülkemizin diğer ülkelerle bağlarına katkıda bulunması bakımından Türkçe Olimpiyatları'nın çok önemli bir faaliyet olduğuna inanıyorum.

PROF. DR. THOMAS MICHEL (Teolog): Türk edebiyatının mirasına hayranım. Özellikle 'Ali Şir Nevai Ödülü'nü aldığım için çok mutluyum. Nevai, şiirleriyle olimpiyatın ruhunu canlandırıyor

HÜSEYİN ÇELİK (Eski Milli Eğitim Bakanı): Dünyayı Türkiye'ye, Türkiye'yi dünyaya taşıyan muhteşem bir organizasyon. Tek kelimeyle bir kültür şöleni. Etkisini artırarak devam edeceğini düşünüyorum.

PROF. DR. MIHAIL MEYER (Türkolog): Ali Şir Nevai Ödülü'nü öğrencilerin adına kabul ediyorum. Çok hürmetli bu ödül için bütün öğretmenler ve öğrencilerimin adına çok teşekkür ederim.

PROF. DR. R. BORISOVIC RIBAKOV (Rusya Şarkiyat Enst. Müd.): Her Rus'un mutlaka ikinci dil olarak Türkçeyi öğrenmesi gerekiyor. Torunum Rusça ve Türkçe biliyor, şu an beni tercüme ediyor.

PROF. DR. KEMAL ERASLAN (TÜRKOLOG): Aziz vatanımızın çağdaş dünyada layık olduğu yere ulaşması için ilim, teknoloji ve sanatta çağı yakalamalıyız. İlim ve sanatı güzel Türkçemizle ifade etmeliyiz.

NİHAT ÖZDEMİR (Fenerbahçe 2. Başkanı): Tüm dünyanın Türkçe konuştuğunu görünce gözlerim yaşardı. Organizasyonun büyüyerek devam etmesinden yanayım. Bu konuda her türlü desteği vermeye hazırım.

PROF. DR. DURMUŞ BOZTUĞ (Tunceli Üniv. Rektörü): Devlet müesseselerimizin milyonlarca dolar harcayarak yapamadıklarını yapan organizasyonu şükranla karşılıyorum. Emeği geçenleri kutluyorum.

AHMET GÜNDOĞDU (Memur-Sen Genel Başkanı): Dünyanın ayağına dilimizi götürüyorlar. Türkçenin dünya dili olması için ortaya konulmuş büyük bir gayret. Dünya kültürleriyle aramızda gönül köprüsü kuruyor.

MUSTAFA BAŞOĞLU (Sağlık-İş Sendika Bşk.): Türkçenin bütün dünyaya yayılması açısından çok önemli bir çalışma. Bundan sonra görev Türk devletine düşüyor.

DENİZ GÜÇER (Akşam Gazetesi): Çocukların hepsine bayıldım. Türkçeye çok hakimdiler. Türklerin bile söylerken zorlanacakları Türkçe parçaları çok güzel söylediler. Organizasyon son derece başarılı.

METEHAN DEMİR (Hürriyet Gazetesi): Muhteşem bir organizasyon. Atatürk ve İstiklal Marşı ile başlamasından çok etkilendim. Bu kadar çok ülkeden çocukların getirilmesini de takdir ediyorum.

ABDÜLKADİR SELVİ (Yeni Şafak Gazetesi): Ruhum dinlendi. Ülkem adına gerçekleştirilmiş en saygı değer projelerden birinin başarıyla icra edilmesine tanık oldum.

İSMET DEMİRDÖĞEN (Taraf Gazetesi): Dünyada dillerin yaşaması için uluslararası örgütlerin büyük çaba sarf ettiği bir dönemde Türkçenin yaşaması için yapılmış bu etkinliği izlerken çok etkilendim.

HİLMİ BENGİ (AA Genel Müdürü): Tek kelimeyle harika bir organizasyon. Her sene kar yumağı gibi büyüyen bir hizmetin ürünü. Gün gelecek bu organizasyonu gerçekleştirecek salon bulunamayacak.

ERKAN TAN (TV8 Sunucusu): Sivas'ın yollarında yürüyen Afrikalı kızı, Sivas'tan Afrika'ya yürüyen bu gönül köprüsünü kutluyorum. Öğretmenler yeni Türkiye'nin müthiş kahramanları.

6 Haziran 2009 Cumartesi

Kongo'lu Miniklerin Okuduğu İstiklal Marış

Sunuculuğunu Zeynep Kasımlıoğlu ve Kemal Gülen'in yaptığı program Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden 2 öğrencinin İstiklal Marşı'nı okumasıyla başladı. 4 ve 5 yaşındaki minik çocukların İstiklal Marşını ezbere okuması salonda duygu seline sebep oldu.



- 115 ülkeden gelen 700 öğrenci sahneye çıkarak seyircileri selamladı.

Allah'ım şu güzelliğe bak....

7. Türkçe Olimpiyatları Ödül Töreni



İŞTE MUHTEŞEM ÖDÜL TÖRENİ - Video
7.Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Ödül Töreni Ankara ASKİ Spor Salonu'nda gerçekleşti.

CANLI İZLEDİNİZ

- Sunuculuğunu Zeynep Kasımlıoğlu ve Kemal Gülen'in yaptığı program Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden 2 öğrencinin İstiklal Marşı'nı okumasıyla başladı. 4 ve 5 yaşındaki minik çocukların İstiklal Marşını ezbere okuması salonda duygu seline sebep oldu.



- 115 ülkeden gelen 700 öğrenci sahneye çıkarak seyircileri selamladı.

- Ödül törenine çok sayıda davetli yanı sıra Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Tarım Bakanı Mehdi Eker, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, TRT Genel Müdür İbrahim Şahin, Eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Eski Enerji Bakanı Hilmi Güler, çok sayıda milletvekili, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek eşi Nevin Gökçek, Bülent Arınç'ın eşi Münevver Arınç da katıldı.

- Olimpiyat Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Sağlam açılış konuşması yaptı.

- Dünya çocukları 'Türkçe Çiçeği' adlı çalışmayı sergiledi.



- Öğrencilere TBMM Özel Ödülleri verildi.

- Nijerya Halk Oyunları Grubu gösterilerini sundu.

- Mozambikli öğrenci Bangaina Jose, Sivas'ın Yolları parçasını seslendirdi.

- 7. Türkçe Olimpiyatları şiir kategorisinde birinci olan Iraklı öğrenci İpek Nevzat Hagi, 'Ben Seni Görmeden Sevdim' adlı şiiri okudu.



- TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, 'İsmail Gaspıralı Türk Dili Hizmet Ödülü'nü TDK Başkanı Şükrü Haluk Akalın'dan aldı.

- Olimpiyat Korosu, Seyreyle Güzel adlı parçayı seslendirdi.

- Nijeryalı öğrenci Halliru Faruk'un 'Heredot Cevdet' tiplemesi büyük alkış aldı.

- Ve Başbakan Erdoğan salona geldi...



- Vefa Ödülü Hacı Kemal Erimez'in oğlu Kamil Erimez'e verildi. Erimez, ödülünü Bülent Arınç'ın elinden aldı.

- Gürcistanlı öğrenci Vano Dvasvili, Gülümse Anne adlı parçayı seslendirdi.



- Alman öğrenci George Serbulov, İbrahim adlı şiiri okudu.

- Ali Şir Nevai ödülü Prof. Dr. Thomas Michelle'e verildi. Michelle ödülünü Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın elinden aldı.

- Moldovalı öğrenci Anya Tomnayev, Soyumun Türküsü adlı parçayı seslendirdi.

- Türkmenistan'dan gelen öğrenci Eziz Kütceyev, Mektebin Bacaları türküsünü seslendirdi.



- Dünyanın dört bir yanındaki Türk okullarından mezun olan 3 öğrenciye teşekkür plaketleri verildi. Türkçe Sevdalısı öğrenciler plaketlerini Başbakan Erdoğan'ın elinden aldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın konuşmaları az sonra...

- Ödül Töreni Olimpiyat Korosu'nun Yeni Bir Dünya şarkısını selendirmesiyle son buldu.

Türkçe Olimpiyatları`nda ödül zamanı

Türkçeyi dünyada hak ettiği konuma getirmek amacıyla 2003 yılından beri düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları`nın ödül töreni bugün Samanyolu ve Kanal A`da saat 14.00`te canlı olarak ekrana gelecek.

Ankara ASKİ Spor Tesisleri`ndeki töreni Kemal Gülen ve Zeynep Kasımlıoğlu sunacak. Törende müzik, şiir ve güzel Türkçe gibi alanlarda dereceye giren öğrenciler ödül alacak. TELEVİZYON SERVİSİ

ZAMAN

06 Haziran 2009, Cumartesi

`Dünya Dili Türkçe` İzmir`den seslenecek

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları Türkiye`nin dünya çapında gerçekleştirdiği en büyük sivil organizasyon olma özelliği taşıyor. 2003 yılında Türkçe`nin öğretilmesi ve Türkçe öğrenenlerin ödüllendirilmesi, Türk kültürünün dünyada tanınan bir değer haline gelmesi için bir çalışma başlatan Uluslararası Türkçe Öğretim Derneği (TÜRKÇEDER) her geçen gün çıtayı yükseltiyor. İlki 17 ülkeyle gerçekleştirilen dil olimpiyatının 7.sine 115 ülke katılıyor. Afganistan, Arjantin, Venezuela, Benin, Etiyopya, Kongo, Fransa, İtalya, Uganda, Togo, Maldiv Adaları, Srilanka gibi ülkelerin de katıldığı olimpiyatlarda 700 öğrenci Türkçe şiir, şarkı ve türkü dallarında yarışıyor.

EGE BAĞRINA BASMAK İÇİN BEKLİYOR

Ankara`da bir dizi ziyarette bulunan olimpiyatçı öğrenciler gerek halktan gerekse basın kurumlarından büyü ilgi görüyor. Finallerin ardından Türk halkıyla Anadolu`da kucaklaşacak olan yüzlerce Türkçe sevdalısı öğrenci İzmir`de muhteşem bir gösteri sunacak. İzmir Genç İşadamları Derneği`nin (İGİD) ev sahipliğinde gerçekleşecek gösteri için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. 9 Haziran Salı günü saat 21.00`de İzmir Halkapınar Spor Salonunda gerçekleşecek programda 115 ülkenin 26`sı sahne alabilecek. Öğrenciler konuşma, dil bilgisi, şarkı, sunum, genel kültür, özel beceri, makale, alanlarında becerilerini tüm Ege`ye sunacak. Sudan`lı öğrenci `Mihriban` türküsünü söylerken Vietnam`lı öğrencilerde `Aydın Zeybeği` oynayacak. Aynı programda güldürürken ağlatabilen öğrencileri Ege bağrına basmak için bekliyor. Tertip heyetinin büyük talep nedeniyle geçen yıl provalarını bile halka açmak zorunda kaldığı gösterileri Egeliler İzmir Karşıyaka Açık Tenis Kortlarında iki program halinde izlemişti.

ŞEHRİN TANITIMINA ÖNEMLİ KATKI

Türkçe Olimpiyatları gibi sosyal etkinliklerin İzmir`in tanıtımı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan İGİD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Timuroğlu;`Türkçe Olimpiyatlarının bir bölümünün İzmir`de yapılması kentimizin tanıtımı için ayrı bir önem taşıyor. Expo gibi etkinliklerin İzmir`de yapılabilmesi için bu organizasyonların katkısı olacağına inanıyorum. Bu günün öğrencileri, ülkelerinin yarınlarının bekçileri olan gençleri şehrimizde ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız.`dedi.

Program öncesi İzmir`e gelecek olan öğrenciler şehrin tarihi ve kültürel alanlarını öğretmenler ve rehberler eşliğinde gezecek. Almanya, Angola, Arnavutluk, Azerbaycan, Çad, Endonezya, Fildişi Sahilleri, Güney Afrika, Gabon, İsviçre, Kanada, Kırgızistan, Kosova, Litvanya, Macaristan, Mekedonya, Meksika, Papua Yeni Gine, Rusya Federasyonu, Buryad, Romanya, Sudan, Tanzanya, Türkmenistan, Ukrayna, Vietnam.

Mustafa Erdoğan: Türkçe olimpiyatlarının faydasını yurt dışında görüyorum

Türkçe Olimpiyatlarının gönülleri fetheden yarışmacıları, marka ve iletişim uzmanı Necla Zarakol`a göre Türkiye`nin gönüllü marka elçileri olacak. Bu Türkiye için hiçbir reklam filmiyle ya da lobi faaliyetiyle elde edilemeyecek bir başarı.

Zaten olimpiyatların üstlendiği bu misyonun farkına varan herkes organizasyonun Türkiye`nin itibarını artırdığını söylüyor. İşadamı İshak Alaton da Türkçe Olimpiyatları`nın Türkiye`nin saygınlığını artırdığını düşünenlerden yalnızca biri. Gazeteler, televizyonlar, haber bültenleri, siyasiler, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri herkes Türkçe Olimpiyatları`nın marka haline geldiğini söylüyor. Çünkü `Türkçeyi en güzel ben konuşuyorum` iddiasıyla olimpiyatlara gelen çocukların her biri, kendi ülkesinde yapılan ve bazıları 2 binin üzerinde öğrencinin katıldığı ön elemelerden seçiliyor. Mesela Türkmenistan`da yapılan 2009 Türkçe Olimpiyatları`na iki bin öğrenci katıldı. Ukrayna`da elemeler Kiev`in en prestijli üniversitesinde yapıldı.

Rusya`nın başkenti Moskova`da gerçekleşen ve 185 öğrencinin katıldığı Türkçe Olimpiyat seçmelerinde jüri koltuğunda Türkoloji bölümü hocaları vardı. Seyirciler arasında da Rusya`nın önde gelen siyasileri.

Amerika`da 6 farklı eyalette yapılan ön elemelere toplam 2 bin 500 öğrenci katıldı. Teksas elemeleri ABC, NBC ve FOX TV gibi tanınmış kanallarda yayınlandı. Yarışmayı izleyenler arasında Teksas ve civar eyaletlerin tanınmış siyasileri, yazarları ve ünlüleri vardı.

Meksika, Finlandiya, Güney Afrika, Endonezya, Yunanistan ve Zambiya gibi farklı ülkelerden ve kültürlerden toplam 115 ülkede yıl boyunca Türkiye`dekinin heyecanını aratmayan Türkçe Olimpiyat seçmeleri düzenlendi. Buralarda dereceye girenler, ülkelerini temsilen Türkiye`ye geldi.

Her ülkedeki elemeler oranın gazetelerinde, televizyonlarında haber oldu. Türkçe ve Türkiye üzerine yazılar çıktı. Türkçe Olimpiyatları sayesinde çocuklar Türkçeyi, dünya Türkiye`yi öğreniyor. İşte bu büyük gerçeğin farkında olanlar yedincisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları`nın markalaştığının, dolayısıyla Türkiye`nin dünya milletleri nezdindeki saygınlığının arttığını söylüyor. g.baki@zaman.com.tr

***

Türkiye`nin gördüğü en büyük organizasyon

Ahmet Özhan(Sanatçı): Türkçe Olimpiyatları, Türkiye ve Türkçe için yapılanların estetik ve sanatsal göstergesidir. Türkçe Olimpiyatları, Türkiye`nin gördüğü en büyük organizasyon. Çünkü bütün dünyayı kapsayan bir yapıya ulaştı. Katılan ülkeler olimpiyatların cesametini de ortaya koyuyor. Bu, devasa bir organizasyon. Bunun bizler farkındayız, dünya da farkında.

***

Bu organizasyon dünyada Türkiye`nin saygınlığını artırıyor

İshak Alaton(İşadamı): Türkçe Olimpiyatları, her sene yükselen bir heyecanla kutlanıyor. Bir hafta boyunca hayatımız daha da renkleniyor. Bu eğitim çabasının dünya barışına çok önemli bir katkıda bulunduğuna ve Türkiye`nin saygınlığını artırdığına inanıyorum. Bu yolda katkıda bulunanları candan kutluyorum.

***

Türkçe Olimpiyatları bir gösteriden ibaret değil

Hilmi Yavuz(Şair-yazar): `Türkçe Olimpiyatları`nın bir gösteriden ibaret olmadığını yurtdışında eğitim veren okulları yakından gördüğümde anladım. Tanık olduğum için, rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Türkçe Olimpiyatları, bu okullarda verilen eğitimin ne kertede başarılı olduğunu ortaya koyan somut örneklerdir. Türkçeyi bir dünya dili yapmak görevini, layıkıyla yerine getiren idealist öğretmenlere selam olsun!

***

Sadece dünyada değil ülkemizde de Türkçeye ilgiyi artırdı

Elif Şafak(Yazar): Olimpiyatları iki açıdan önemli buluyorum. Birincisi, tüm dünyada Türkçeye olan ilgiyi artırdı. Sadece yurtdışında değil, yurtiçinde de Türkçeye duyulan ilgi ve gösterilen özeni artırdı. Bunu son derece kıymetli buluyorum. Biz dilimize ne kadar sevgi, emek ve ilgi gösterirsek Türkçe de o denli zenginleşir. Dil ne kadar zenginleşirse bir toplumun hayal gücü, kültürü ve ufku da o denli genişler ve derinleşir.

***

Olimpiyatlar sayesinde kültürler kaynaşıyor

Yaşar (Sanatçı): Türkçe Olimpiyatları dünyada Türkiye`nin tanınırlığını ve marka değerini artırdı. Olimpiyatların Türk dilini yaygınlaştırmasının yanında başka bir güzelliği daha var; kültürleri kaynaştırması. Ayrıca geniş ölçekte düşünürsek: Türkçenin önümüzdeki ya da daha erken bir zamanda dünyanın en çok konuşulan ilk üç dili arasında olmayacağını kim söyleyebilir.

***

Türk kültürünün tanıtımı için büyük bir hizmet

Ebru Gündeş(Sanatçı): Türkçe Olimpiyatları`nı ilk yıllarında da duymuştum ama geçen yıl, ilk yapıldığında 20 civarı, şimdi ise 100 ülkenin katıldığına dair bir haber okuduğumda dikkatimi çekmişti. Farklı dil, din, ırk ve coğrafyadan olan onca çocuğun bir araya gelip kaynaşması ve tabii ki Türkçemizi öğrenmeye çalışması, Türkiye`de bir araya gelmeleri müthiş bir şey.

***

Böyle devam ederse itibar kazanır, markalaşır

Betul Mardin(Halkla İlişkiler Uzmanı): Uzun süreli izleyemiyorum ama televizyonda görünce `aferin çocuklar!` diyorum. Organizasyonun aynı tempoda devam etmesini dilerim. Çünkü biliyorsunuz, çok güzel yapılan bir olay, ertesi yıl olmuyor. Dolayısıyla sürekli ve planlı olarak devam ederse Türkçe Olimpiyatları`nın itibarı artar ve markalaşır. Ve Türkiye için çok büyük bir katkısı olur.

***

Bu çocuklar, Türkiye`nin marka elçisi olacak

Necla Zarakol(Zarakol Halkla İlişkiler şirketinin sahibi): Bu tür etkinliklerin bir ülkenin markalaşmasında etkisi olur. Olimpiyatların Türkiye`de yapılması ve öğrencilerin dilini okudukları ülkeyi tanıması, hissetmesi de çok önemli. Burada gördüklerinden etkilendiklerinde, gerçekten Türkiye`nin marka elçisine dönüşeceklerdir.

***

Bu soylu çabanın faydalarını yurt dışında görüyorum

Mustafa Erdoğan(Sanat Yönetmeni): Türkçe Olimpiyatları Türkiye`nin son yıllarda yaptığı en etkili uluslararası tanıtım ve eğitim çalışmalarından biridir. Bu soylu çabanın etkilerini yurtdışında da sık sık yaşayan biri olarak, bu etkinliği gerçekleştirenlere teşekkür borçluyum. Japonya turnesinde bizi karşılayan Japon çocuklarla Türkçe konuşmak, Çin turnesinde biz isimlerini telaffuz edemeyiz diye isimlerini bile Türkçeleştiren rehberlerle Çin`i gezmek (Çinli rehberlerden birinin adı Fatih, ötekinin adı Dilek`ti. Bu isimleri kendileri seçmişler) gurur vericiydi. Afrikalı çocukların Silifke halk dansları yapmaları ve güzelim Anadolu türkülerini söylemeleri de müziğin evrenselliğini vurgulayan, ulusal kültürümüzün de uluslararasılaştığını gösteren en sempatik örneklerdi. Anadolu kültürü bu tip çalışmalarla büyük insanlık ailesinde hak ettiği yeri kazanacak ve dünya kültürüne katacağı eşsiz renklerle zenginlik verecektir. Tüm çaba gösterenlere sonsuz saygılar ve başarılar dilerim...

ZAMAN

GÜLİZAR BAKİ

DÜNYA BU ÖĞRETMENLERİ KONUŞUYOR

Olimpiyatlarda öğretmenler de ter döktü
Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na katılan öğrencilerin yanı sıra dünya gençlerini yetiştiren öğretmenler de kendi aralarında yarıştı.

Anlattığı konuları müzik ve oyunlarla zenginleştiren Kadir Yıldırım, Uygulamalı Ders Senaryosu Yarışması'nda birinci oldu. Amerika'dan gelen Oğuzhan Aras ise bilgi yarışmasının şampiyonu oldu.

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nda sadece öğrenciler ter dökmedi; dünyaya Türkçe öğreten eğitim gönüllüleri de yarıştı. 'Yabancılara Türkçe en güzel nasıl anlatılır?' sorusunun cevabını bulmak için düzenlenen 'Uygulamalı Ders Senaryosu Yarışması' oldukça heyecanlı geçti. Öğretmenlerin uygulamalı olarak ders anlattıkları yarışmada, dil bilgisini şarkı ve oyunlarla anlatan Kadir Yıldırım (36) birinciliği göğüsledi. 12 yıldır farklı ülkelerde yabancılara Türkçe öğreten Yıldırım, son 3 yıldır Gürcistan'da Özel Demirel Koleji'nde çalışıyor. Başarılı öğretmen, sadece klasik kurallarla anlatılan ve öğrenciler tarafından monoton ve sıkıcı bulunan dil bilgisini farklı öğretim teknikleri kullanarak ilginç hale getiriyor. İçinde fiillerin bulunduğu müzikleri kullanıyor. Ayrıca öğrencileri ders boyunca aktif tutmak için oyunlar oynatıyor.

Türkiye'deki farklı üniversitelerin Türk dili ve edebiyat bölümlerinden 15 akademisyenin jüri üyeliği yaptığı yarışmada, Pakistan'da eğitim veren Şule Coşkun ikinci oldu. Şule hocanın karton ve çeşitli malzemelerle anlattığı 'Hava durumu' jürinin takdirini kazandı. 'Meyvelerden ne alırsınız?' konulu dersiyle Makedonya'dan Zeynel Ödemiş ile Ukrayna Kırım'dan 'Ne iş yapıyorsunuz?' senaryosuyla Ahmet Kamalak ise üçüncülüğü paylaştı. Sınıfa meyve getiren Zeynel öğretmen, önce meyvelerin isimlerini öğretiyor. Ardından soydurarak 'soymak', kestirerek 'kesmek', doğratarak 'doğramak' gibi fiilleri anlatıyor. En sonunda ise meyveleri öğrencilere ikram ediyor. Ahmet hoca ise çeşitli aktivitelerle meslekleri öğretiyor.

'Öğretmen Bilgi Yarışması'nda öğretmenler, dil bilgisi, eğitim bilimleri, yazım-imla ve noktalama sorularından oluşan teste tabi tutuldu. Şampiyon, olimpiyatlara Amerika'nın Arizona eyaletinden katılan Oğuzhan Aras (28) oldu. Boğaziçi Edebiyat mezunu genç öğretmen, 4 yıldır eyalette Türkçe öğretiyor. Önümüzdeki yıl Arizona'da üniversitede Türkçe ders vereceğini anlatan Aras, Amerika'da her geçen gün Türkçenin yaygınlaştığını belirtiyor. Bilgi yarışmasında ikinciliği Türkmenistan'dan Mikail Ayman, üçüncülüğü ise Irak'tan Ahsen Çakez kazandı.

Türkçe Olimpiyatları, dünya barışına yapılan en büyük hizmet

Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Türkçe öğrenen ve olimpiyatlara katılan çocukların ileride Türk dostu olacaklarını söyledi. Bu çocukların yarın bulundukları ülkelerin diplomatı ve idarecileri olacağını hatırlatan Vali Yüksel, "Türkiye ile buluşacak, görüşme ve anlaşmalarda taraf olacak insanlar.

Devleti yönetecek, güvenlik hizmetlerinden diplomasiye kadar bütün kademelerde hizmet alacak insanlar. Bu büyük bir proje. Burada sadece dil öğretmeden ziyade bir buluşma var. Bir düşünce manzumesinde buluşuluyor. Çok takdirle karşılıyorum." dedi.

21. yüzyılda insanlık aleminin beklediği, ulaşabileceği tek şeyin sevgi ve barış olduğuna işaret eden Yüksel, bunun yolunun da Türkçeden geçtiğine değindi. "Dünyada sevgiyi Türkçeden daha güzel anlatacak başka bir dil yoktur." diyen Yüksel, insanları birbiriyle buluşturacak güzel sözlerin en iyi Türkçe ile ulaştırılabileceğini ifade etti. Türk dili 'Karşınızdaki insana verilen bir çiçek gibidir.' diye tanımlayan Yüksel, "Çok güzel bir çiçek gibi. Hani orada sevginizi, duygunuzu ifade erdesiniz ya. Türk dili, çiçek kadar güzel bir dildir. İnsanlar arasında barışı, kardeşliği ve dünyanın bugün ısrarla aradığı barış sevgisini tesiste yegane dildir." değerlendirmesinde bulundu.

Birkaç yurt dışı gezisi sırasında kendisinin de oradaki Türk okullarını ziyaret etme şansı yakaladığını anlatan Vali Yüksel, oralarda Türkçe öğrenen çocuklarla konuştuğunu anlatarak ortaya konulan çabaları takdirle karşıladığını ifade etti. Türk kültürü ile bu çocukları buluşturmanın başka bir yolu olmadığını kaydeden Yüksel, "Kenya'dan, Kongo'dan, Asya'nın içlerinden, dünyanın her yerinden çocuklar geldi buraya. Bunlar Türk insanını nasıl göreceklerdi? Bizim güzelliğimizi, Türk insanının misafirperverliğini, kültür pınarlarımızın gürlüğünü ve derinliğini nasıl bileceklerdi? Türkiye'ye gelen 700 çocuğu yüzle, binle çarpın. Onlar ülkelerine döndüklerinde hem dili, hem gözü, hem de yüreğiyle ülkemizi ve insanımızı yakınlarına, çevresine anlatacak." diye konuştu. ZAMAN
KENAN BAŞ ANTALYA

TÜRKİYE TÜRKÇE SEVDALILARINI KONUŞUYOR

Türkçe Olimpiyatlarına büyük övgü
15 ülkeden 700 öğrencinin katıldığı 7. Türkçe olimpiyatlarının finali bugün yapılıyor.

Olimpiyatlar 7'den 70'e bütün Türkiye'nin desteğini ve ilgisini görüyor. Kamuoyunca tanına pek çok isim bu organizasyonla ilgili duygu ve düşüncelerini dile getiriyor. Bunlardan biri de Sanat yönetmeni olan Mustafa Erdoğan. Erdoğan Türkçe Olimpiyatları'nın ne anlama geldiğini gittiği ülkelerde daha iyi anladığını söylüyor. Türkçe Olimpiyatları'nın Türkiye'nin son yıllarda yaptığı en etkili uluslararası tanıtım ve eğitim çalışmalardan biri olduğunu belirten Erdoğan şöyle konuşuyor: "Bu soylu çabanın etkilerini yurtdışında da sık sık yaşayan biri olarak, bu etkinliği gerçekleştirenlere teşekkür borçluyum. Japonya turnesinde bizi karşılayan Japon çocuklarla Türkçe konuşmak, Çin turnesinde biz isimlerini telaffuz edemeyiz diye isimlerini bile Türkçeleştiren rehberlerle Çin'i gezmek (Çinli rehberlerden birinin adı Fatih, ötekinin adı Dilek'ti. Bu isimleri kendileri seçmişler) gurur vericiydi. Afrikalı çocukların Silifke halk dansları yapmaları ve güzelim Anadolu türkülerini söylemeleri de müziğin evrenselliğini vurgulayan, ulusal kültürümüzün de uluslararasılaştığını gösteren en sempatik örneklerdi. Anadolu kültürü bu tip çalışmalarla büyük insanlık ailesinde hak ettiği yeri kazanacak ve dünya kültürüne katacağı eşsiz renklerle zenginlik verecektir. Tüm çaba gösterenlere sonsuz saygılar ve başarılar dilerim..

Türkçe Olimpiyatlarının gönülleri fetheden yarışmacıları, marka ve iletişim uzmanı Necla Zarakol'a göre Türkiye'nin gönüllü marka elçileri olacak. Bu Türkiye için hiçbir reklam filmiyle ya da lobi faaliyetiyle elde edilemeyecek bir başarı.

Zaten olimpiyatların üstlendiği bu misyonun farkına varan herkes organizasyonun Türkiye'nin itibarını artırdığını söylüyor. İşadamı İshak Alaton da Türkçe Olimpiyatları'nın Türkiye'nin saygınlığını artırdığını düşünenlerden yalnızca biri. Gazeteler, televizyonlar, haber bültenleri, siyasiler, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri herkes Türkçe Olimpiyatları'nın marka haline geldiğini söylüyor. Çünkü "Türkçeyi en güzel ben konuşuyorum" iddiasıyla olimpiyatlara gelen çocukların her biri, kendi ülkesinde yapılan ve bazıları 2 binin üzerinde öğrencinin katıldığı ön elemelerden seçiliyor. Mesela Türkmenistan'da yapılan 2009 Türkçe Olimpiyatları'na iki bin öğrenci katıldı. Ukrayna'da elemeler Kiev'in en prestijli üniversitesinde yapıldı.

Rusya'nın başkenti Moskova'da gerçekleşen ve 185 öğrencinin katıldığı Türkçe Olimpiyat seçmelerinde jüri koltuğunda Türkoloji bölümü hocaları vardı. Seyirciler arasında da Rusya'nın önde gelen siyasileri.

Amerika'da 6 farklı eyalette yapılan ön elemelere toplam 2 bin 500 öğrenci katıldı. Teksas elemeleri ABC, NBC ve FOX TV gibi tanınmış kanallarda yayınlandı. Yarışmayı izleyenler arasında Teksas ve civar eyaletlerin tanınmış siyasileri, yazarları ve ünlüleri vardı.

Meksika, Finlandiya, Güney Afrika, Endonezya, Yunanistan ve Zambiya gibi farklı ülkelerden ve kültürlerden toplam 115 ülkede yıl boyunca Türkiye'dekinin heyecanını aratmayan Türkçe Olimpiyat seçmeleri düzenlendi. Buralarda dereceye girenler, ülkelerini temsilen Türkiye'ye geldi.

Her ülkedeki elemeler oranın gazetelerinde, televizyonlarında haber oldu. Türkçe ve Türkiye üzerine yazılar çıktı. Türkçe Olimpiyatları sayesinde çocuklar Türkçeyi, dünya Türkiye'yi öğreniyor. İşte bu büyük gerçeğin farkında olanlar yedincisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nın markalaştığının, dolayısıyla Türkiye'nin dünya milletleri nezdindeki saygınlığının arttığını söylüyor.

***

Türkiye'nin gördüğü en büyük organizasyon

Ahmet Özhan (Sanatçı): Türkçe Olimpiyatları, Türkiye ve Türkçe için yapılanların estetik ve sanatsal göstergesidir. Türkçe Olimpiyatları, Türkiye'nin gördüğü en büyük organizasyon. Çünkü bütün dünyayı kapsayan bir yapıya ulaştı. Katılan ülkeler olimpiyatların cesametini de ortaya koyuyor. Bu, devasa bir organizasyon. Bunun bizler farkındayız, dünya da farkında.

***

Bu organizasyon dünyada Türkiye'nin saygınlığını artırıyor

İshak Alaton (İşadamı): Türkçe Olimpiyatları, her sene yükselen bir heyecanla kutlanıyor. Bir hafta boyunca hayatımız daha da renkleniyor. Bu eğitim çabasının dünya barışına çok önemli bir katkıda bulunduğuna ve Türkiye'nin saygınlığını artırdığına inanıyorum. Bu yolda katkıda bulunanları candan kutluyorum.

***

Türkçe Olimpiyatları bir gösteriden ibaret değil

Hilmi Yavuz (Şair-yazar): 'Türkçe Olimpiyatları'nın bir gösteriden ibaret olmadığını yurtdışında eğitim veren okulları yakından gördüğümde anladım. Tanık olduğum için, rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Türkçe Olimpiyatları, bu okullarda verilen eğitimin ne kertede başarılı olduğunu ortaya koyan somut örneklerdir. Türkçeyi bir dünya dili yapmak görevini, layıkıyla yerine getiren idealist öğretmenlere selam olsun!

***

Sadece dünyada değil ülkemizde de Türkçeye ilgiyi artırdı

Elif Şafak (Yazar): Olimpiyatları iki açıdan önemli buluyorum. Birincisi, tüm dünyada Türkçeye olan ilgiyi artırdı. Sadece yurtdışında değil, yurtiçinde de Türkçeye duyulan ilgi ve gösterilen özeni artırdı. Bunu son derece kıymetli buluyorum. Biz dilimize ne kadar sevgi, emek ve ilgi gösterirsek Türkçe de o denli zenginleşir. Dil ne kadar zenginleşirse bir toplumun hayal gücü, kültürü ve ufku da o denli genişler ve derinleşir.

***

Olimpiyatlar sayesinde kültürler kaynaşıyor

Yaşar (Sanatçı): Türkçe Olimpiyatları dünyada Türkiye'nin tanınırlığını ve marka değerini artırdı. Olimpiyatların Türk dilini yaygınlaştırmasının yanında başka bir güzelliği daha var; kültürleri kaynaştırması. Ayrıca geniş ölçekte düşünürsek: Türkçenin önümüzdeki ya da daha erken bir zamanda dünyanın en çok konuşulan ilk üç dili arasında olmayacağını kim söyleyebilir.

***

Türk kültürünün tanıtımı için büyük bir hizmet

Ebru Gündeş (Sanatçı): Türkçe Olimpiyatları'nı ilk yıllarında da duymuştum ama geçen yıl, ilk yapıldığında 20 civarı, şimdi ise 100 ülkenin katıldığına dair bir haber okuduğumda dikkatimi çekmişti. Farklı dil, din, ırk ve coğrafyadan olan onca çocuğun bir araya gelip kaynaşması ve tabii ki Türkçemizi öğrenmeye çalışması, Türkiye'de bir araya gelmeleri müthiş bir şey.

***

Böyle devam ederse itibar kazanır, markalaşır

Betul Mardin (Halkla İlişkiler Uzmanı): Uzun süreli izleyemiyorum ama televizyonda görünce "aferin çocuklar!" diyorum. Organizasyonun aynı tempoda devam etmesini dilerim. Çünkü biliyorsunuz, çok güzel yapılan bir olay, ertesi yıl olmuyor. Dolayısıyla sürekli ve planlı olarak devam ederse Türkçe Olimpiyatları'nın itibarı artar ve markalaşır. Ve Türkiye için çok büyük bir katkısı olur.

***

Bu çocuklar, Türkiye'nin marka elçisi olacak

Necla Zarakol (Zarakol Halkla İlişkiler şirketinin sahibi): Bu tür etkinliklerin bir ülkenin markalaşmasında etkisi olur. Olimpiyatların Türkiye'de yapılması ve öğrencilerin dilini okudukları ülkeyi tanıması, hissetmesi de çok önemli. Burada gördüklerinden etkilendiklerinde, gerçekten Türkiye'nin marka elçisine dönüşeceklerdir.

***

Bu soylu çabanın faydalarını yurt dışında görüyorum

Mustafa Erdoğan (Sanat Yönetmeni): Türkçe Olimpiyatları Türkiye'nin son yıllarda yaptığı en etkili uluslararası tanıtım ve eğitim çalışmalarından biridir. Bu soylu çabanın etkilerini yurtdışında da sık sık yaşayan biri olarak, bu etkinliği gerçekleştirenlere teşekkür borçluyum. Japonya turnesinde bizi karşılayan Japon çocuklarla Türkçe konuşmak, Çin turnesinde biz isimlerini telaffuz edemeyiz diye isimlerini bile Türkçeleştiren rehberlerle Çin'i gezmek (Çinli rehberlerden birinin adı Fatih, ötekinin adı Dilek'ti. Bu isimleri kendileri seçmişler) gurur vericiydi. Afrikalı çocukların Silifke halk dansları yapmaları ve güzelim Anadolu türkülerini söylemeleri de müziğin evrenselliğini vurgulayan, ulusal kültürümüzün de uluslararasılaştığını gösteren en sempatik örneklerdi. Anadolu kültürü bu tip çalışmalarla büyük insanlık ailesinde hak ettiği yeri kazanacak ve dünya kültürüne katacağı eşsiz renklerle zenginlik verecektir. Tüm çaba gösterenlere sonsuz saygılar ve başarılar dilerim...

ZAMAN/GÜLİZAR BAKİ

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapsamındaki şarkı yarışmasının finalinde jürilik görevini üstlenen Emrah duygu d

TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLDU

Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları kapsamındaki şarkı yarışmasının finalinde jürilik görevini üstlenen Emrah duygu dolu anlar geçirdi. 15 finalistin şarkılarını dinlerken duygulanan ve bazen de gözleri dolan Emrah "Bu inanılmaz bir organizasyon. 115 ülkeden 700 tane çocuk geliyor, büyük emekler harcıyorlar ve güzel ülkemin güzel dili Türkçe şarkılar söylüyorlar. Duygulanmamak mümkün değil. Tüyleri diken diken eden bir ortamdı. Bu organizasyonda olmak çok keyifliydi. Daha önce de jüri üyeliği görevini üstlenmiştim. Ama bu başka bir şey.

Gece sonunda Emrah sahneye çıkarak şarkı dalı 2. grup ilk üçünü açıkladı. Bu grupta üçüncülüğü Kırgızistan'dan Aymançok Cancigitkızı, ikinciliği Azerbaycan'dan Gülizar Ferecova ve birinciliğide Türkmenistan'dan Eziz Kütceyev aldı.

Gülen cemaati haberi yapmak zor zanat!

Perşembe gece ekranlara gelen 5 N 1 K programını Türkçe Olimpiyatları'yla tamamlayan Cüneyt Özdemir, muhtemel baskılara karşı bakın nasıl ön aldı....
HÜRHABER/ CNNTÜRK'te ekrana gelen 5 N 1 K programının sunucusu Cüneyt Özdemir'den çarpıcı sözler. Geçen Perşembe gecesi ekranlara gelen 5 N 1 K programının finali Türkçe Olimpiyatları'yla noktalandı.

Gazeteci Cüneyt Özdemir, yaptıkları bu haberden dolayı Fethullah Gülen karşıtlarından gelecek olan muhtemel baskılar için adeta ön aldı.

ÖZDEMİR İŞTE BÖYLE ÖN ALDI

İşte Özdemir'in programın öncesi ve sonrasında yaptığı açıklamalar:

Türkiye biraz şaşkınlıkla biraz da hayranlıkla izliyor. Bu çocuklar nereden çıktı diyorsa 5 N 1 K"yı yakından takip edenler. Biz bu çocukların yetiştiği okullara defalarca gittik. Gülen cemaatinin açtığı bu okuları defalarca 5 N 1 K"da haberleştirdik. Dün akşam kapanışı yapılan Türkçe Olimpiyatlarından şık ve güzel manzaralarla 5 N 1 K"ya devam edeceğiz.

Sevgili seyirciler eğer bir 5 N 1 K seyircisiyseniz yani şu son 10 yıldır bizim 3 bine yakın programımızı izlediyseniz, siz eminim şaşırmadınız. Türkiye"nin şu günlerde biraz şaşkınlık, biraz merak, biraz da hayranlıkla izlediği Türkiye"ye dünyanın dört bir tarafından gelen, 100"ün üzerinde ülkeden gelen Türkçe konuşan farklı dilde, dinde, ırkta çocukları görünce eminim siz biz bunların en azından bir kısmını 5 N 1 K"da izledik diyorsunuzdur.

TÜRKİYE YILLARDIR TARTIŞIYOR

Türkiye yıllardır Gülen cemaatinin yurtdışındaki okullarının işlevini, içeriğini, amacını, siyasi duruşunu tartışıp duruyor. Oysa dün akşam bütün bu tartışmaların ötesinde bambaşka bir manzara vardı İstanbul"da. Türkçe Olimpiyatları küçük başlayıp büyüyen ve Türkiye genelinde çok konuşulan bir organizasyona dönüştü. Dünyanın farklı yerlerinden gelip Türkçe konuşan çocuklarsa Türkiye"nin gündemine geldi oturdu. Dün yapılan kapanış töreni sırasında, öncesinde ve sonrasında 5 N 1 K ekibi oradaydı�.

OBJEKTİF GAZETECİLİK ZOR İŞ

Türkiye"de objektif bir gazeteci olmak çok zor. Çünkü kamplara bölünmüş, herkesin birbirine düşman bellediği bir ülkede kolay kolay ortada kalamıyorsunuz. Altınızdaki toprak bir anda kayıyor. Ve böyle bir gazetecilik yapmak istediğiniz zamanda inanın hiç kimseye yaranamıyorsunuz. Herkes gün oluyor alkışlıyor, sırtınızı sıvazlıyor. Aynı kesimler, aynı isimler ister sağcı, ister solcu olsun, asker olsun, farklı bir sivil toplum kuruluşu olsun, bir bakmışsınız size kızıyor, öfkeleniyor. Yine de biz bildiğimiz yoldan, vicdanımızdan, aklımızdan, kalbimizden şaşmamaya çalışıyoruz. İyiye iyi diyoruz, eleştirmemiz gerektiği zaman hiç acımadan, sözümüzü sakınmadan eleştiriyoruz. Haberciliğin kutsal, yorumun ise hür olduğuna inanıyoruz. Beş N Bir K"yı bu ilkelerle yapıyoruz.

5 Haziran 2009 Cuma

Bu Köprü Çok Farklı.

Eşzamanlı gerçekleşen ve sevinçten dudak uçuklatan, sivil toplumumuzun çok önemli iki çalışması,ülkemizin geleceğine dair bütün karamsar bakış açılarını bir çırpıda silip attı.

Bunlar, 7. Türkçe Olimpiyatları ve TUSKON Dünya Ticaret Köprüsü programları.

İşin doğrusu bu iki çok önemli etkinlik,ülkenin mayınlı gündemi ve hala çözüm bekleyen temel meseleleri üzerine yapılan tartışmalar nedeni ile hak ettiği ilgiyi göremedi.
Ve her iki programında bu toprakların geleceği için nasılbir enerji ve sinerji vaad ettiğini daha henüz kestiremedik.
Ayrıca geleceğimize yansıması itibarı ile sosyal,kültürel,ekonomik ve uluslarası ilişkiler anlamında her iki organizenin tahlilini yapmadık.
Kısa zamanda bunu yapacak gibide görünmüyoruz aslında.

TUSKON’un düzenlediği program, bu günlerin en bilinen üzerinde en fazla ahkâm kesilen “kriz” fobiasının nasıl alt edileceğinin işaretlerini fazlası ile taşıyor.

Kısa adı TUSKON olan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonunca düzenlenen Başbakan Erdoğan ve Bakan Zafer Çağlayan tarafından hükümet adına hazır bulunulan açılış toplantısı hala devam ediyor.

2000’i aşkın, farklı kıta ve ülkelerden gelen işadamlarının birçoğu belki de hayatlarında ilk defa Türkiye ile temas etme fırsatını yakalamış olmuşlar.

Üretim kapasite ve kalitesi bir hayli yüksek, dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girmiş bir Türkiyeyi bizim içinde yeni olan coğrafyalara taşımak çok önemli olsa gerek.

En az o kadar önemli olan bir hususta şu.

Türkiye tarafından bu toplantıya katılan işadamı profili ülkemizde kobi denilen küçük ve orta ölçekli üreticiler.

Zaten dış ticaret yapan ve ürettiğini satabilme kapasitesi olan firmalardan çok, üretme kapasitesi olan ama pazar noktasında sıkıntı çeken girişimciler.

Dışarıya çıkma noktasında cesarete ihtiyacı olan girişimciler.

Neyi nasıl yapacakları konusunda yol ve yönteme ihtiyacı olan girişimciler.

Evet bu kitleye, başarıya giden yolda bir motivasyon olma ve inanma noktasında inanılmaz bir organizasyon Dünya Ticaret Köprüsü.

Bu köprü elbet kolay kurulmamış.

Şöyle bir bakınca olan biteni görüyorsunuz.

TUSKON daha önce bölgesel bir çok ticaret köprüsü programı gerçekleştirmiş.

Bu günkü manzara bu alt yapının bir sonucu.

Bu organizasyon için şu rakamlar çok önemli.

Latin Amerika 100.

Afrika 600

Asya/Pasifik 350.

Kuzey Amerika 100.

Avrupa 350.

Avrasya 250.

Avrupa 350.

Evet, bu kadar kişi bu kadar farklı coğrafyalardan çıkıp gelmişler.

Dini, dili ve rengi olmayan paranın sesine kulak verip, çeyrek asır öncesine kadar tarım toplumu olan bir ülkenin kendi ihtiyaçları adına nelere talip olabileceğini görüyorlar.

Ve keşfediyorlar.

İnsanımızı.

Kültürümüzü.

İş ahlakımızı.

Üretim gücümüzü.

Teknolojimizi.

Ticarete sadece alış-veriş ilişkisi şeklinde bakmamak lazım geldiğini, ticaretin kendi içinde iyi değerlendirilebildiği takdirde barış ve diyalog yolunda önemli işlevleri olabileceğini sosyal bilimciler ifade ediyorlar.

Bölgesi ile birlikte kendi içinde barış ve huzurun tesis edildiği bir ülke olmanın yolu güçlü ve dünyaya açık bir ekonomi ile mümkün.

Günümüz dünyasında iç kaynaklar ve unsurlar ile güçlü olmanın reçetesi daha yazılmadı.

Tek reçete, bütün dünyayı ticari noktada hedefe almak ve imkânsız yoktur deyip yollara düşmek.

Çok değil 15–16 yıl önce imkânsız yoktur deyip okul açmak için yollara düşenler, beraberinde ki bazen okul velisi, bazen bürokrat, bazen akademisyen, bazen işadamı dostları ile Anadolu yollarına düşmeye başladılar.

Aslında toplantıda Sayın Bakan Zafer Çağlayan tarafından da ifade edildiği gibi "bu okullar çok önemli" sözü ilk bakışta “ne gibi bir alakası var ticari bir faaliyet ile okulların” sorusunu sorduruyor.

Ama bu büyük organizasyonun arkasında ki önemli yapıcı güçlerden biride bu okullar.

Ülkemiz adına farklı dünyalarla ile ilk buluşma ve tanışma kısaca, ülkemiz adına ilkler hep bu okullar ile başladı ve devam ediyor.
TUSKON,T.C Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı ve diğer kurumlara ise bu hazır networkü kullanmaktan başkaca bir şey kalmıyor işin doğrusu.

Olimpiyatlarda şarkı birinciliği 5 ülkenin

Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nda yarış sürüyor. Dünkü şarkı finalinde birinciliği Pakistan, Kamboçya, Mozambik, Şili ve Türkmenistan birlikte paylaştı.

Yaklaşık 115 ülkeden gelen 700 gencin katılımıyla 27 Mayıs’ta start alan 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın finalleri düzenlenen etkinliklerle devam ediyor. Türk dilinin bilim ve edebiyat dili olmasını amaçlayan etkinlikte konuşma, yazma, dil bilgisi, şarkı, şiir, sunum, genel kültür, özel beceriler, makale, ülke tanıtım stantları alanlarında yarışan gençler dün de İstanbul’daki finallerle devam etti.

KIRKLARELİ DE İZLEDİ

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından bu yıl 7’ncisi düzenlenen organizasyon kapsamındaki yarışmada, Kamboçya’dan Pheanoukvannraingsey Mony Lim ‘Sabret Gönül Bir Gün Olur Bu Hasret Biter’ şarkısıyla, Mozambik’ten Bangaina Jose ‘Sivas’ın Yollarına’ Şili’den Karina Vega Monsalya ‘Hasretinden Yandı Gönlüm’, Türkmenistan’dan Eziz Kütceyev ‘Mektebin Bacaları’ ve Pakistan’dan Muhammed Talman ‘Bu Adam Benim Babam’ şarkısıyla kategorilerinde birinci oldu.

Öte yandan Türkçe Olimpiyatları’nın şarkı finali Kırıkkale’de de heyecanla takip edildi.

Annemin en sevdiği şarkıydı


ANNE tarafından Alanyalı olan Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, katıldığı bir etkinlikte annesinden söz ederken oldukça duygulu anlar yaşadı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 7. Türkçe Olimpiyatları Şarkı Finali'nde yaptığı konuşmasında duygulu anlar yaşadı. MS hastalığı nedeniyle vefat eden öğretmen Gülnar Ergüneş'in eşi Bülent Ergüneş'e Vefa Ödülü'nün verilmesi sırasında Bülent Arınç'ın yaptığı konuşma, salondaki katılımcıları ve ekran başında yarışmayı izleyenleri ağlattı. Haliç Sergi ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 7. Türkçe Olimpiyatları, Türkçe sevdalılarını sevindirdi. Gecede Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, MS hastalığı nedeniyle eşini kaybeden Bülent Ergüneş'e vefa ödülünü takdimi esnasında duygulu anlar yaşadı. Olimpiyatların büyük bir coşku ve sevinç içinde yapıldığını ifade eden Arınç, "Kâh üzülüyoruz gözlerimiz yaşarıyor. Kâh sevinçten havalara uçuyoruz. Pırıl pırıl gençler bize güzel ülkelerden geldiler ve bize sevgiler ve saygılar getirdiler. Biz zaten onları özlemiştik. Her sene bu mevsimi dört gözle bekliyoruz. Bizim bilmediğimiz görmediğimiz ülkelerden sevgiler selamlar getirdiler. Biz onları çok seviyoruz. Onlar da mutlaka bizleri çok seviyor." dedi. Irak'ta öğretmenlik yapan ve MS hastalığı nedeniyle vefat eden Gülnar Ergüneş'in eşi Bülent Ergüneş'e Türkçe Olimpiyatları Vefa Ödülü'nü takdim eden Arınç, "Bu vefa ödülleri çok önemli. Ama garip olan şu, ben bu ödülü, beyleri vefat etmiş hanımefendilere verirdim. İlk defa hanımı vefat etmiş beyefendi ve çocuklarına veriyorum. Bu işin erkeği kadını yok. Bu işi herkes el birliği ile yapıyor. Allah gençlere rahmet eylesin." diye konuştu. Azerbaycan asıllı olan Gülnar Ergüneş'in bir millet iki devletin mensubu olduğunu söyleyen Arınç, "Sadece Türkiye'den değil dünyanın her yerinden koşan vefakar öğretmenlerimiz. Azerbaycan'dan Kazakistan'dan bütün dünyadan koşan unutmadığımız insanlarımız var" ifadelerini kullandı. "Genç eşinin vefatıyla boynu bükük kalmış insanları teselli etmek çok kolay değil. Ama Bülent Bey ve evlatları da yapılan işin büyüklüğünü biliyorlar" diyen Arınç, Bülent Ergüneş'e metanet dileklerinde bulundu. Ankara'da kendisini ziyarette bulunan Olimpiyat yarışmacısı öğrencilerden birinin okuduğu, "Şimdi Uzaklardasın" şarkısının çok duygulu anlara neden olduğunu söyleyen Arınç, bu şarkının annesi Sevdiye Arınç için de çok önemli olduğunu ifade etti. Şarkının sözlerinden bir bölümünü okuyan Arınç, "Annem ölünceye kadar ağzından hasret ve gurbeti hiç düşürmemiştir. Bu şarkıyı hep mırıldanmıştır. Çok genç yaşta dul kaldığı için bunu söylerdi ama sırrı şuydu. Annem Alanya'da yetişmiş bir genç kız ve babamla 1937'de evleniyorlar ve Alanya'dan ayrılıyorlar. 20 sene bir daha oraya gitmiyorlar. Babam asker olduğu için Türkiye'nin birçok şehrinde ikamet ediyorlar. Evlenerek annesinin kucağından ayrılan bir genç kız, 20 sene memleketine dönemiyor. Bu o kadar büyük bir acı ki kendisi için" diyerek annesinin yaşamış olduğu gurbet acısını anlatarak yaşantısına ilişkin önemli bir ayrıntıyı katılımcılarla paylaştı. Annesini gurbet hasretinin çok etkilediğini söyleyen Arınç, "Bu cennet vatanı okyanuslar ötesinde hasretle düşünenler var. Yeri geldiği için söylüyorum. Gurbet çok önemli bir iş. İsteriz ki hüzünlü gurbetler bitsin ve sarılalım. Kalıcı bir vatanımız ve yerimiz var dünyada. Biz gurbette yaşıyoruz. Dünyada hüzünlü bir gurbet yaşamak geçicidir." şeklinde konuştu.

Türkiye, olimpiyat finalinde ekrana kilitlendi

Türkiye önceki akşam 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'na katılan 115 ülkenin gençlerini izledi. İstanbul Haliç Kongre Merkezi'ndeki şarkı yarışmasının finali, vatandaşları adeta ekran başına kilitledi. Samanyolu Televizyonu başta olmak üzere Kanal A, TV NET, TRT Avaz ve Mehtap TV'den yayınlanan olimpiyatlar, aldığı yüksek reytingle STV'yi hem 'tüm gün'de (tüm izleyiciler) hem de 'AB'de (eğitim düzeyi yüksek izleyici) üst sıralara taşıdı.

Çarşamba akşamı saat 19.00'da başlayan program, Kanal D'deki 'Yaprak Dökümü' ve Yaprak Dökümü özet'in ardından tüm günde 5,1 ve AB grubunda 6,0 reytingle ilk yüz program içinde üçüncü oldu. Yarışmanın 'Finale Doğru' bölümü tüm günde 4,1 reyting alırken, AB'de 5,4 ile beşinci sırada yer aldı.

Zeynep Kasımlıoğlu'nun sunduğu gecede Serdar Ortaç, Ebru Gündeş, Fatih Kısaparmak, Erhan Güleryüz, Emrah, Oktay Kaynarca, Orhan Hakalmaz, Ertuğrul Erkişi, Hakan Şükür, Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Akalın ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı jüri üyeliği yaptı. Salonu hınca hınç dolduran davetliler, birbirinden yetenekli öğrencileri nefeslerini tutarak izledi.

Ekran başındaki milyonlarca seyirci de adeta koltuklarına kenetlendi. 'Vefa ödülü'nün Azerbaycan'da görev yaptığı sırada vefat eden öğretmen Gülnar Ergüneş'in eşine takdim edilmesi sırasında bazı izleyiciler gözyaşlarına hakim olamadı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın konuşmasıyla duygu yoğunluğunun zirve yaptığı unutulmaz finalde dereceye giren öğrenciler şöyle sıralandı:

1. Grup: Pakistan'dan Muhammet Salman 'Benim Babam'

2. Grup: Türkmenistan'dan Eziz Küpceyev 'Mektebin Bacaları'

3. Grup: Şili'den Karinavega Monsal 'Hasretinle Yandı Gönlüm'

4. Grup: Mozambik'ten Bangaina Jose ' Sivas'ın Yollarına'

5. Grup: Kamboçya'dan Monyneath Lim 'Sabret Gönül'.


Pakistanlı öğrenci Muhammed Salman, Fatih Kısapark'ı ağlattı


Şili'li öğrenci Karina VegaMonsalve Hasret çekenler için söyledi


Mozakbik'ten gelen Bangaiha Jobe Sivasın Yollarına düştü


Türkmenistan'dan Eziz Kütceyev'in uzun havası izleyenlerden tam not aldı


Kamboçyalı öğrenci Pheanoukvannraingseymomy Sabret dedi


Jüri hayranlığını gizleyemedi

Mozambikli şampiyon Bangaina öğretmeninin ailesine misafir oldu



"Sivas türküsünü Halil amcam için söyledim." Bu sözler, 'Sivas'ın Yollarına' isimli eseri 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finalinde büyük beğeni toplayan Mozambikli Bangaina Jose'ye ait.


Sempatik tavırları ve 'Haydi Türkiye, eller havaya!' tezahüratlarıyla jüri üyelerinin de ilgisini çeken 13 yaşındaki öğrenci, şarkı yarışmasında 4. grubun birincisi oldu. Küçük kız, Türkiye'de Sivaslı öğretmeni Handan Güven'in ailesinin yanında kalıyor. Öğretmeninin babası Halil Yeşilyurt'la çok iyi anlaşan Bangaina, "Halil amcamı çok seviyorum. Üşümeyeyim diye arkamda hırkayla geziyor." diyor.

İstanbul'un Gaziosmanpaşa semtinde bir apartman dairesinde yapılan sabah kahvaltısı Türkçe Olimpiyatları'nın ruhunu yansıtıyor. Masanın etrafına toplanmış Sivaslı Yeşilyurt ailesinin Mozambik'ten gelen konukları ve onları ağırlayan ev sahipleri bu duygunun mimarları. Halil-Reyhan Yeşilyurt çiftinin evinde yaşanan bu olağanüstü durum, renklerin ve kültürlerin ortadan kalkarak gerçek dostlukların nasıl kurulabildiğini gösteriyor. Afrikalı Bangaina ve arkadaşı Jaticia Simao'yu evinde misafir eden Halil Yeşilyurt, "Dünyanın bir ucundan gelmiş bu çocukları benim yavrularımmış gibi hissediyorum. Afrika'dan geldiği için burada havalar sıcak olmasına rağmen çok üşüyorlar. Hastalanacaklar diye ödüm kopuyor." diyor. Çocukların ülkesine döneceği tarih yaklaştıkça hüzünleniyor. Aslında Yeşilyurt ailesinin ilk konukları olimpiyat çocukları Bangaina ve Jaticia değil. Reyhan-Halil çiftinin üç kızı da öğretmen ve yurtdışında görev yapıyor. Yıllar önce üniversite tahsili için kızları Fatma ve Tuğba'yı Azerbaycan'a gönderen aile, evlatlarının burada öğretmenliğe başlamasıyla farklı ülkelerden insanlarla tanışmışlar. Handan'ın Afrika'ya gitmesiyle üç kızı birden yurtdışındaki Türk kolejlerinde çalışmaya başlayan Yeşilyurt ailesi, önceleri bu duruma bayağı içerlemiş. Reyhan Yeşilyurt (50) ise, "Bir anne olarak evlatlarımı dünyanın bir ucuna göndermek bana çok zor geliyordu. Ancak onların yetiştirdikleri öğrencileri görünce evlat hasretine göğüs germeye karar verdim." diye konuşuyor.

Türkçe kazandı

115 ülkeden 700 öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları şarkı finali ile sona erdi Çocuklar güzel Türkçeleriyle hem büyüledi hem duygulandırdı Uluslararası Türkçe Öğretim Derneği tarafından organize edilen 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları şarkı finali ile noktalandı. 115 ülkeden finale kalan gençler güzel Türkçeleriyle birbiriyle kıyasıya yarıştı. Sütlüce Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen gecede Prof. Dr. Halit Şükrü Akalın, Ebru Gündeş, Fatih Kısaparmak, Hakan Şükür, Ekrem Dumanlı, Erhan Güleryüz, Oktay Kaynarca gibi isimler jüri üyeliği yaptı. Gecede finale kalan başarılı öğrenciler hem şarkılarıyla hem de gösterileriyle dudak uçuklattı. Azerbaycanlı Gülizar Ferecova, "Demir Attım Yalnızlığa" şarkısını söylerken sanatçı Ebru Gündeş'in duygulandığı gözlendi. Sanatçı Fatih Kısaparmak da Moğolistanlı Zulzaya Erdenbayar ile 'Kilim' parçasını ve Pakistanlı yarışmacı Muhammed Salman ile 'Benim Babam' parçasını birlikte seslendirdi. Dereceye girenlere ödüllerini veren ve söylenen şarkılarla duygulanan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Ülkemize gelen pırıl pırıl gençler bize sevgi getirdi" dedi.

Bakan Yazıcı'dan Türkçe aşıklarına tavsiye

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye'de bulunan öğrencilerden, ''Türkiye'yi ikinci vatanları olarak kabul etmelerini'' istedi.
Reklam
Yazıcı, 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için çeşitli ülkelerden Türkiye'ye gelen bir grup öğrenciyi Başbakanlık'ta kabul etti.

Kabulün başında bir çoğu kısa sürede Türkçe'yi öğrenen öğrenciler kendilerini tanıtarak, yarışmaya katıldıkları şarkıları söylediler ve şiirleri okudular.

Kabulde konuşan Yazıcı, Türk dilinin sevdirilmesi, Türk kültürünün özümsetilmesi bakımından bu etkinliğin son derece önemli bir tanıtım faaliyeti olduğunu söyledi.

Yazıcı, ''Gittiğimiz her yerde bulunan okulları gezmek, onları teşvik etmek, bu faaliyetlerin bizim üzerimizde bıraktığı önemli etkinin sonucudur'' dedi.

Türkiye'nin medeniyetlerin çıkış merkezi olan bir coğrafyada bulunduğunu, Türkçenin önemli ve zengin bir dil olduğunu dile getiren Yazıcı, Türkiye'nin bu zenginliklerini, kültürel ve tarihi değerlerini tüm dünyadaki insanlarla paylaşmak istediklerini belirtti.

Yazıcı, ''Eminim ki gelecekte hepiniz eğitiminizi tamamladıktan sonra, ülkenizde önemli yerlere geleceksiniz, söz sahibi olacaksınız. Ülkelerinizin geleceğine ilişkin alınacak kararların altında sizlerin imzaları olacak. O kararları oluştururken elbette ki Türk dostlarınızla olan ilişkileri gözetecek, dikkate alacaksınız'' diye konuştu.

İnsanlar arasındaki en büyük zenginliğin diyalog olduğuna işaret eden Bakan Yazıcı, bu zenginliğin uluslararası ilişkilerin yumuşamasına, derinlik kazanmasına büyük katkı sağlayacağını kaydetti.

Yazıcı, ''Bu anlamda da sizlerin büyük işlev icra ettiğinize inanıyorum. Hepinizi tebrik ediyorum. Başarılar diliyorum. Bu ülke aynı zamanda sizin. İkinci vatanınız olarak Türkiye'yi düşünün. Öyle kabul edin. Burada edindiğiniz dostlukları geleceğe taşıyın, geçici olmasın'' dedi.

Türk tarihinin derinlikli ve etkileyici olduğuna da dikkati çeken Hayati Yazıcı, ''Gerçekten deneyimlerimiz fazla. Bunları da inşallah sizlerle paylaşmak isteriz. Bu konuda son derece cömertiz. Bunları da bilmenizi istiyorum'' diye konuştu.

Bakan Yazıcı, daha sonra öğrencilerin kendisine getirdiği armağanları kabul etti ve öğrencilere hediye verdi. Yazıcı ve öğrenciler birlikte fotoğraf da çektirdi.

'Türkçe sevdalıları göğsümüzü kabarttı'

İstanbul'da yapılan 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finalinde jüri üyesi olarak görev yapan sanatçı Orhan Hakalmaz, Türkçe'nin dünya dili olmasından gurur duyduğunu söyledi.

Son dönemde aralarında büyük şirketlerin de bulunduğu çok sayıda kurumun yabancı isim kullandığını hatırlatan Hakalmaz, "Organizasyon muhakkak hedefine ulaşacaktır. Türkçe Olimpiyatları'nın ruhuna uyacağını düşündüğüm bir beyti Aşık Veysel'den aktarmak istiyorum; Veysel sapma sağa sola / Sen Allah'tan birlik dile / İkilikten gelir bela / Dava insanlık davası. Olimpiyatların düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum." dedi.

Jüri üyesi Ertuğrul Erkişi ise "Türkçe Olimpiyatları sayesinde dilin çürümüş kavramları bir kenara bırakılarak onun gerçek değeri ortaya çıkıyor." ifadesini kullandı. Organizasyonda çeşitli dinlerde ve dillerdeki öğrencilerin renklerine ırklarına bakılmaksızın bir araya getirildiğinin altını çizen Erkişi, şöyle konuştu: "Hiçbiri diğerinden rahatsızlık duymadan kardeşçe bir arada yaşamayı başarıyor. Onların kaynaşması şahsen gelecek dünya adına benim ümidimi artırdı." Emrah ise gecede duygu dolu anlar geçirdiğini söyledi. 15 finalistin şarkılarını dinlerken gözlerinin dolduğunu aktaran Emrah, "115 ülkeden 700 tane çocuk geliyor, büyük emekler harcıyorlar ve güzel ülkemin güzel dili Türkçe şarkılar söylüyorlar. Duygulanmamak mümkün değil. Tüyleri diken diken eden bir ortamdı." diye konuştu.

Türkçe hiç böyle muhteşem yankılanmadı

Her dilin bir üslubu vardır. Siyasi ve sosyal yönleri bir yana bazı diller fonetik yapıları itibariyle belirli bir felsefeyi çağrıştırır. Fransızca ve Farsça müzik ve edebiyatla, Britanya İngilizcesi aristokratik, Amerikan İngilizcesi kaba söylenişi ile tanınır. Almanca sert vurgusu, Arapça ifade gücü, Hint ve uzak doğu dilleri ise felsefeye yatkınlığı ile bilinir. Türkçe ise yeryüzü coğrafyasında barışın ve adaletin sesidir. Bu dilin konuşulduğu beldeler tarihin en huzurlu dönemlerine evsahipliği yapmıştır.
Eski Yunan ve Roma dilleri hep üst sınıfın, tanrılaşan yöneticilerin ve din adamlarının, mitolojik karakterlerin ve nadiren filozofların dili olmuştur. Aristokratik karakteri sebebiyle İngilizce ve İspanyolca işgal ettiği ülkeleri sömürgeleştirirken yaşayanları da sömürmüştür. Bu yönüyle Fransızca ve Almanca, İngilizce ile yarışamasa da rekabet gücünü koruyabilmiştir! Ya Türkçe? Dünyanın neresinde Türk soyundan gelmeyen fakat ana dilde Türkçe konuşan kavim vardır? Şimdiye kadar hiçbir topluluktan “Türkler bize dinimizi unutturdu, dilimizi değiştirdi” şikâyeti gelmiş midir?
7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları, ’Sevgi Dili Türkçe’ cümleciğinin içi boş bir slogan olmadığını yeniden ispatladı. Türkçeye yüreklerini veren gönüllü eğitim kadrosunun yetiştirdiği gençler, Türkiye’nin hemen her bölgesinden dünyaya sesleniyor: “Dünya barışı Türkçe konuşarak mümkündür!” Rüya değil, hayal değil. Ütopya yazarlarını bile hayrete düşürecek meşaleler yükseliyor cihanın her köşesinden. Dile kolay, 115 ülkeden rengi, dini, kültürü, geleneği ve yöresi farklı 700 öğrenci, Türkçenin en güzel telaffuzuyla kulağımızın pasını silerken, hayallerimize vurulan prangaları kırıyor. Bütün komplo teorileri iflas ediyor, siyahi renkli Teksaslı delikanlı Karahisar Kalesi’ni söylerken...
“Endonezyalı Burdurlular” halk oyunlarımızı oynarken, Afrikalı öğrenciler Urfa’nın Sıra Gecesi ile eğlenirken, Kenyalı Mbela, Kekilli’nin ’Anadolu Benim’ şarkısını semalarımızda yankılandırırken “Ben de sizdenim esmerliğim sonradan” diyerek jest değil gurur dolu bakışlarla gözlerimizin içine bakıyordu. Azerbaycanlı Gülizar, ’Yalnızlığa Demir Attım’derken aslında hasretini bizimle paylaşıyordu. Ya Pakistanlı Muhammet ’Benim Babam’ı okurken ne kadar da hislenmişti... Fatih Kısaparmak’ın diliyle ifade edelim; Keşke babalarımız, atalarımız da bu ânı görseydi. Sözün bittiği yerde, şarkı ve şiir devreye giriyor vicdanlardan sızan duygular sevgi nehrini coşturuyordu.
Ülkemin gençleri; kotları, t-shortları, fast-food’ları, pop müzikleri... ve saireleriyle ne kadar bizi yansıtmıyorsa, Türkmenistanlı Küpceyev ’Mektebin Bacaları’, Şilili Monsal ’Hasretinle Yandı Gönlüm’, Mozambikli Jose ’Sivas’ın Yollarına’ ve Bangladeşli Samia ’Sevdim Seni Mabuduma’ türkü, şarkı ve ilahileriyle tam tersine içimizi ısıtıyor, bağrımıza yaslanıyordu. Farklı kültürler, ayrı heyecanlarla besleniyor. Kimi Eurovizyon’da İngilizcesini ezberlediği oryantalle kıvırıp dilimizi ve harsımızı ’eurobesk’leştirirken, kimileri de yedi kıtadan süzülerek Anadolu mecrasına akan yüzlerce kaynağın yolunu açıyordu. Dünyanın çoraklaşan coğrafyalarını, kuruyan topraklarını, ab-ı hayat tadındaki pınarlarla yeşertmek, hazan vuran gülbahçesini yeniden rengarenk çiçeklerle bezemek müthiş bir azim, sarsılmaz bir ümit gerektiriyor.
Milli ruh bestesiyle icra edilen bu türkü, insanlığa bir güldestesi sunuyor. Anadolu bir kez daha yedi düvele meydan okuyor. Kanla beslenen, petrolden gözü dönmüş süper güçlerin elbette rahatları bozulacak, terörist grupların tabiî ki keyifleri kaçacaktır. Dünyaya sunulan yeni gençlik modeli, “Türkçe konuşan, kimlik bunalımı yaşamaz, sömürgeleşmez ve köleleştirilemez” diye haykırırken. Türkülerimizi, şiirlerimizi söyleyenlerin gözleri yaşarıyor. Bu yolda hayatını kaybedenler Türkçe sevdalısı arkadaşlarını, eşlerini, çocuklarını yani kahramanlarını unutmadı. Asrın Türküsü yeniden söylendi. Ne söyleyen ne de dinleyen doyar bu türküye...

Türkçe Olimpiyatları'na katılan öğrenciler Anıtkabir'i ziyaret etti

7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye'de bulunan öğrenciler, Anıtkabir'i ziyaret ederek Atatürk'ün mozolesine çelenk bıraktı.

Ankara'da ziyaretlerde bulunan Türkçe Olimpiyatları öğrenci grubunun bugünkü ziyaret durağı Anıtkabir oldu. Atatürk'ün mozolesine çelenk koyan öğrenciler saygı duruşunda da bulundu. Daha sonra 120 kişilik öğrenci grubu adına olimpiyat komitesinden Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, Anıtkabir Özel Defteri'ni imzaladı. Öğrenciler daha sonra toplu fotoğraf çektirerek Anıtkabir'den ayrıldı.

ÇAD TÜRK KOLEJİ ÖĞRENCİLERİ AKŞEHİRE HAYRAN KALDI

2002 Yılında Türk girişimcilerinin Afrika�da açtığı ÇAD Türk Koleji�nde okuyan ve 7.uluslararası Türkçe Olimpiyatları için Türkiye�ye gelen 2 öğrenci Akşehir�e misafir oldu.
2009-06-05 - 10:22

Türkçe Öğretmenleri Burhan DEMİR nezaretinde Akşehir’e gelen Yunus OUMAR ve Muhammet Ali ABDULLAH’ın Akşehir’e hayran kaldıkları öğrenildi. Ziyaretleri çerçevesinde Akşehir Sabah dershanesi müdürünü de ziyaret eden öğrenciler, dershane öğrencilerine de şiir ve şarkılarıyla unutulmaz anlar yaşattılar.
Sabah dershanesinde görüştüğümüz Türkçe Öğretmeni Burhan DEMİR ziyaretle ilgili şunları söyledi;’’Ben bu ziyaretle 5 yıl öncesine gittim. Aslen Bingöllü olmama rağmen Özel Selçuklu yurdunda kalıp, Akşehir Selçuklu lisesini bitirdim. Üniversiteye’de Sabah dershanesinde hazırlandım. Türkçe Öğretmenliğini kazanıp okuduktan sonra 2008 yılında ÇAD’da hizmet veren Türk kolejinde göreve başladım. Öğrencilerime Türkçe’yi sevdirerek bu yıl 7.si düzenlenen Türkçe Olimpiyatına 2 öğrencimi özel hazırladım.Şiir ve şarkı dalında yarışmaya katıldık. Finallere kalamadık ama iyi bir tecrübe elde ettik.İstedim ki benim yetişmemde büyük emekleri olan vefakar , fedakar Akşehir esnafı ve öğretmenlerime yaptıkları hizmetlerin boşa gitmediğini, atılan tohumların dünyanın dört bir yanında filizlendiğini onların da görmesini arzu ettim.’’diye konuştu.
Ayrıca ÇAD ülkesi hakkında bilgi veren Demir ‘’Çad çok mahrumiyetleri olan fakir bir ülke. Yıllarca Fransız sömürüsünde kalmış, zenginlikleri sömürülmüş,fabrikaları olmayan ,elektriğin 3 günde 6 saat süreyle verildiği bir ülke. Milletimize hizmet etme duygusu olmasa görev yapmanın çok zor olduğu bir yer. Üstelik geçen yıl iç savaş yaşandı ama biz buna rağmen okulumuzu terk etmedik. Okulumuz 7 senedir eğitimine devam ediyor ,337 öğrenciye hizmet veriyoruz, gelecek yıl nasip olursa 2. okulumuzu açacağız. Bizi, biz yapan değerlerimize bağlı bir nesil yetişmesi için tüm fedakarlıkları yapacağız’’diyerek Akşehir de eğitim hizmetlerine destek veren herkese teşekkür etti.
Misafir öğrencilerden babası general olan Yunus’la babası doktor olan Muhammet Ali okulu ve öğretmenleri vasıtasıyla Türkiye’yi tanıdıklarını,ilk defa geldiklerini ve ziyaret ettikleri herkesin kendilerine olan ilgisi sebebiyle çok mutlu olduklarını dile getirdiler. İleride belli mevkilere geldiklerinde yapılan bu güzelliklerin karşılıksız kalmayacağını çünkü Türkiye’nin kendileri için artık 2. vatanları olduğunu ifade ettiler.
Akşehir’deki esnaf, sanayici ve iş adamlarını gezen öğrenciler herkesi çok memnun ettiler.Türkçe şiir ve şarkılarıyla duygusal sahnelerin yaşandığı ziyaretlerde öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.
*Bu yıl 7.si düzenlenen Türkçe Olimpiyatına 115 ülkeden 700 öğrenci katılıyor.
10 Haziranda Konya Selçuklu spor salonunda da 27 ülkeden katılacak öğrenciler gösterilerini sunacaklar.

Dünya çocukları muhteşem bir Türkçe gösteri de İzmir'de sunacak

Dünya çocukları muhteşem bir Türkçe gösteri de İzmir'de sunacak
Bu yıl yedincisi düzenlenen Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın heyecanı bütün yurdu sardı.


Türkçe'nin bir dünya dili olmaya başladığının göstergesi olan olimpiyatlara, bu sene 115 ülkeden 700 öğrenci katılıyor. ABD'den Sudan'a, Fransa'dan Kamboçya'ya kadar dünyanın dört bir tarafından gelen çocuklar, 9 Haziran Salı günü sevgi dili Türkçe'yle dünyaya İzmir'den seslenecek. Küçük bedenlerin dev gösterisi için Egeliler gün sayıyor.

Ankara'da bir dizi ziyarette bulunan yarışmacı öğrenciler, gerek halktan gerekse basından büyü ilgi görüyor. Finallerin ardından Türk halkıyla Anadolu'da kucaklaşacak olan yüzlerce Türkçe sevdalısı öğrenci, İzmir'de de muhteşem bir gösteri sergileyecek. İzmir Genç İşadamları Derneği (İGİD)'nin ev sahipliğindeki gösteri için hazırlıklar devam ediyor. 9 Haziran Salı saat 21.00'de, Halkapınar Spor Salonu'nda yapılacak programda, 115 ülkeden 26'sı sahne alabilecek. Öğrenciler konuşma, dil bilgisi, şarkı, sunum, genel kültür, özel beceri ve makale alanlarında hünerlerini gösterecek.

Türkçe Olimpiyatları gibi sosyal etkinliklerin İzmir'in tanıtımı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan İGİD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Timuroğlu, "Olimpiyatların bir bölümünün İzmir'de yapılması ayrı bir önem taşıyor. EXPO gibi etkinliklerin de şehrimizde düzenlenmesi için bu organizasyonların katkısı olacağına inanıyorum. Bugünün öğrencileri ve ülkelerinin yarınlarının bekçileri olan gençleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız." dedi. Program öncesi İzmir'e gelecek olan öğrenciler, şehrin tarihi ve kültürel alanlarını öğretmenler ve rehberler eşliğinde gezecek.

İzmir'deki gösteriye katılacak ülkeler şunlar: Almanya, Angola, Arnavutluk, Azerbaycan, Çad, Endonezya, Fildişi Sahili, Güney Afrika Cumhuriyeti, Gabon, İsviçre, Kanada, Kırgızistan, Kosova, Litvanya, Macaristan, Makedonya, Meksika, Papua Yeni Gine, Rusya Federasyonu, Buryad, Romanya, Sudan, Tanzanya, Türkmenistan, Ukrayna ve Vietnam.

Türkçe Olimpiyatları'ndan seçmeler

Türkiye, 7'ncisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nın önceki gün yapılan şarkı finalini konuşuyor.
05 Haziran 2009 / 08:45
7'nci Türkçe Olimpiyatları şarkı finalinin yankıları sürüyor.20 finalisti bu toprakların çocuklarından ayırmak imkansızdı. Kimi 'Ben de sizdenim esmerliğim sonradan' diyerek, kimi 'Sivas'ın yollarına' duyduğu özlemi dile getirerek izleyicileri ağlattı. Hepsi de kalplerde birinci oldu...

Türkiye, 7'ncisi düzenlenen Türkçe Olimpiyatları'nın önceki gün yapılan şarkı finalini konuşuyor. 115 ülkeden 700 öğrencinin katıldığı Olimpiyat'ta 20 gencin kıyasıya yarıştığı gecede duygusal anlar da yaşandı. İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde zaman zaman gözyaşı sel oldu.

KAMBOÇYALI ÖĞRENCİ 'SABRET' DEDİ...



GECEYE ÜNLÜLER AKIN ETTİ

Çok sayıda davetlinin katıldığı gecenin jürisini ise Ebru Gündeş, Emrah İpek, Serdar Ortaç, Ertuğrul Erkişi, Orhan Hakalmaz, Oktay Kaynarca, Fatih Kısaparmak, Erhan Güleryüz'ün yanı sıra, Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Şükrü Haluk Akalın, Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve eski Milli Futbolcu Hakan Şükür gibi tanınmış isimler oluşturdu. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın duygusal konuşması ise finale damgasını vurdu.

KÜTCEYEV'İN UZUN HAVASI TAM NOT ALDI



SIRA VE KINA GECESİ

Afrikalı öğrencilerin Urfa Sıra Gecesi'yle başlayan yarışma, dünyanın birçok ülkesinden gelen çocukların Türkçe seslendirdiği şarkılarla devam etti. Farklı kültürlerden gelen dünya çocukları söyledikleri şarkılarla büyük ilgi topladı.

Olimpiyatlara Azerbaycan'dan katılan Gülizar Ferecova, Ebru Gündeş'in henüz 17 yaşındayken seslendirdiği 'Yalnızlığa Demir Attım' şarkısını muhteşem bir yorumla sundu. Bundan çok etkilenen Ebru Gündeş, öğrencinin yanına sahneye çıkarak onunla düet yaptı. Final gecesine katılan İstanbul Valisi Muammer Güler, Türkçe'yi dünyaya yayan öğretmenlere teşekkür etti ve organizasyonla Türkçe'nin dünya dili olduğunun bir kez daha kanıtlandığının altını çizdi.

ŞİLİLİ ÖĞRENCİ HASRET ÇEKENLER İÇİN SÖYLEDİ



DÜNYA ÇAPINDA DESTAN

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise "Kısmet oldu ve bu çalışmaların birçoğuna katıldım. Pırıl pırıl gençler bize güzel ülkelerden geldiler ve bize sevgiler ve saygılar getirdiler. Büyük bir sevinç ve coşku içindeyiz ve biz onları çok özlemiştik" dedi. Bu organizasyonun dünya çapında bir destan olduğunu belirten Arınç şöyle konuştu:

"Bizler gibi onlar da Türkiye'yi ve Türkçe'yi çok seviyorlar. İnanın her sene bu mevsimi dört gözle bekliyoruz. Bu cennet vatanı okyanuslar ötesinde hasretle düşünenler, bu ülkeye duyulan gurbetlikler var. Ama onlar olmasaydı bu güzellikler olmazdı. İnanın bu fedakarlıklar, çalışmalar olmasaydı her sene 10 bin kişi bu yarışmalara katılmak ve Türkçe'yi en güzel şekilde öğrenmek için uğraşmayacaktı."

BANGAİHA JOBE SİVAS'IN YOLLARINA DÜŞTÜ



İŞTE GECENİN YILDIZLARI

1. Grup: Pakistan'dan Muhammed Salman 'Bu Adam Benim Babam'

2. Grup: Türkmenistan'dan Eziz Küpceyev 'Mektebin Bacaları'

3. Grup: Şili'den Karina Vega Monsalve 'Hasretinle Yandı Gönlüm'

4. Grup: Mozambik'ten Bangaina Jose 'Sivas'ın Yollarına' 5. Grup: Pheanoukvannraingseymomy - Kamboçya 'Sabret'

PAKİSTANLI MUHAMMED, FATİH KISAPARMAK'I AĞLATTI



BU İŞİN ERKEĞİ KADINI YOK

Türkçe Olimpiyatları Vefa Ödülü Irak'ta öğretmenlik yapan ve MS hastalığı nedeniyle vefat eden Gülnar Ergüneş'in eşi Bülent Ergüneş'e verildi. Ödülü Ergüneş'e takdim eden Bülent Arınç, "Bu ödülü ilk defa hanımı vefat etmiş beyefendi ve çocuklarına veriyorum. Bu işin erkeği kadını yok. Bu işi herkes el birliği ile yapıyor. Allah gençlere rahmet eylesin" dedi.

Siyasilerden olimpiyat yorumu...

Siyasiler de dünyaca ünlü organizasyon için görüşlerini bildirdi.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay: Endonezya'dan Meksika'ya, Güney Amerika'dan Norveç'e kadar dünyanın dört bir yanından gelen çocukların Türkçe konuşmaları büyük önem taşıyor. Türkçe öğrenen bu çocuklar ileride ülkelerinde önemli makamlara geldikleri zaman Türkiye'ye ve Türkçe'ye büyük sempati duyacaklar. Bu çok gurur verici bir şey.

Türkçe Olimpiyatları Tertip Komitesi Başkanı Mehmet Sağlam: Burada öncelikli amaç dünyada Türkçe öğrenmek isteyen gençleri teşvik etmek, öğreten insanları desteklemek ve Türkçe'nin dünyada bir sevgi dili, bir barış dili olarak daha fazla öğrenilerek gelişmesini sağlamak. Bu çocuklar insanların birbirlerini tanımasına, dünya barışına yardımcı oluyor.

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır: Türkçe’nin çocuklar tarafından net ve doğru bir şekilde konuşulması gurur verici. Buna vesile olanları kutlamak gerekir. Türkçe'nin korunması ve geliştirilmesi gerekir. Türkçe bir dünya dili haline getirilmelidir.

Bilal ÇETİN

Hakan Şükür'ün Türkçe Olimpiyatları yorumu

Hakan Şükür'ün Türkçe Olimpiyatları yorumu
Serdar Ortaç'tan Ebru Gündeş'e, Oktay Kaynarca'dan Emrah'a her isim adeta büyülendi. İşte ünlülerin Türkçe Olimpiyatları ile ilgili yorumları...

Türkçe Olimpiyatları’nda ünlü sanatçılar ve isimler yer aldı. Her biri yarışmayla ilgili duygularını şöyle iletti:

EBRU GÜNDEŞ:
İlk kez bu kadar güzel bir gece yaşıyorum. Bu yarışmaya katılan bütün çocuklar birinci.

FATİH KISAPARMAK:
Hepimiz tarihî bir ana tanıklık ediyoruz. Dilimizin evrenselliğini bir kez daha gördük.

SERDAR ORTAÇ:
Geçen yıl tanıştığım Olimpiyatlar beni kendime getirdi. Dünyanın çok farklı ülkelerinden gelen çocukların Türkçe konuştuğunu görmekten daha mutlu bir şey olamaz.

OKTAY KAYNARCA: Güzel ülkemin güzel dilinin, dünyanın en iyi dili olduğunu ve nasıl kullanıldığını gördüm bu gece. Onur vericiydi.

EMRAH İPEK:
Ben de çok jüri üyeliğinde bulundum ama bundan daha fazla gurur duyduğum başka bir zaman olmadı.

ERTUĞRUL ERKİŞİ:
Dünyanın birçok yerinden gelen bu güzel insanlar, çok önemli güzellikler sergiliyor.

EKREM DUMANLI:
Türkçe'nin büyük bir şölen olarak kutlandığı Olimpiyatlar’a şahit olduk. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

HAKAN ŞÜKÜR:
Türkçe’nin dünyanın her tarafında kullanıldığını görmekten büyük mutluluk duyuyorum. Bu coşkuya ortak olmak gurur verici.

Türkçe'ye katılan inanılmaz değer

Dünyayı huzur adası haline getirecek bu gayretler, Türkçe'ye olduğu gibi Türkiye'ye olan sevgi ve ilgiyi de artıracak.

Erhan BAŞYURT yazdı…

Mozambik dolaylarından “Sivas’ın Yollarına” türküsü...

Mozambik'ten gözleri gülen siyahi bir kız çocuğu, elinde mikrofon "Sivas'ın Yollarına" türküsünü okuyor.

Selda Bağcan'a nazire yapar gibi duru bir Türkçe...

Sanki kendi dilinde, kendi ülkesine özgü, Mozambik dolaylarında bir şarkıyı söyler gibi mutlu.

Haliç Kongre Merkezi'ni dolduran binlerce insan ve ekranları başındaki milyonlarca izleyici, ağlamaklı bir halde bu şahane performansı alkışlıyor.

Dün izleme fırsatı bulduğum 7'nci Türkçe Olimpiyatları'nda yaşanan ve büyük takdir toplayan tek sahne bu da değil.

***

Azeri bir kızımız "Demir Attım Yalnızlığa" diyor.

Ebru Gündeş'le sahnede canlı düet yapıyor.

Bir sanatçı için bundan daha değerli ne olabilir?

Fatih Kısaparmak, "O Benim Babam" türküsünü Pakistanlı bir delikanlıdan dinliyor.

Kendini tutamıyor, sevinç gözyaşları sahneye taşıyor.

Bu tabloyu görüp de kim mutlu olmaz ki...

Eminin herkesi duygulandıran ortak nokta şarkıların Türkçe söylenmesi değil, dünyanın dört bir yanında Türkçe'nin öğretilmesi.

Eurovision'a bile İngilizce şarkı ile katılan Türkiye için Türkçe Olimpiyatları tam bir sürpriz.

Düşünün 115 ülkeden 700 genç, 10 bin öğrenci arasından seçilip, Türkiye'de yarışmaya hak kazanmışlar.

Sadece şarkı değil, şiir, makale, dil bilgisi alanlarında da ayrı yarışmalar yapılıyor.

Türkçe sorulardan oluşan Genel Kültür Yarışması bile var.

***

Kim bu çocuklar?

Neden Türkçe okuyorlar?

Bu başarının kaynağında, dünyanın dört bir yanına "adanmışlık ruhu" ile giden ve 800'ü aşkın Türk okulu açan gönüllüler yatıyor.

Onların fedakârlığı sayesinde, Türkiye bu muhteşem çocukları bağrına basıyor.

Bu okulların nasıl emekler ve fedakârlıkların eseri olduğu ortada.

Nitekim Şarkı Finali'nde "Vefa Ödülü", Kuzey Irak'ta kendisini tamamen okuluna adamış ve hayatını kaybetmiş bir gönül erine, Gülnar Hoca'ya verildi.

Geçtiğimiz yıllarda da bu okulların finansmanı için gayret sarf ederken hayatını kaybeden iş adamları ve öğretmenlerin hüzünlü hikâyelerine şahit olmuştuk.

Türkçe'yi barış ve sevgi dili haline getirmek için büyük çaba gösteren bu insanları takdir etmemek mümkün mü?

Dünyayı huzur adası haline getirecek bu gayretler, Türkçe'ye olduğu gibi Türkiye'ye olan sevgi ve ilgiyi de artıracak.

Türkiye'nin bu muhteşem geceyi yaşamasına sebep olan herkese can-ı gönülden sonsuz teşekkürler.

***

OBAMA BOP'U ÖLDÜRDÜ!

ABD Başkanı Barack Hüseyin Obama, İslam dünyasına mesajlarını Kahire'den verdi.

Tarihi konuşmasına "Esselamu aleykum" diye başlayan Obama, kendisinin Endonezya'da her sabah ezanla uyandığını söyledi.

Öz babası Kenyalı, üvey babası da Endonezyalı Müslüman olan Obama, İslam'ın barış ve hoşgörü dini olduğunu ifade etti.

Başkan Obama'nın, 11 Eylül saldırısı Irak ve Afganistan işgali nedeniyle İslam dünyasında artan ABD karşıtlığını bitirmek için verdiği mesajlar kulağa oldukça hoş geliyor.

Irak'ın işgalini hata olarak niteliyor.

Afganistan'da kalıcı olmayacaklarını söylüyor.

İslam'a savaş açmadıklarını ifade ediyor.

Guantanamo'nun kapatılacağını kaydediyor.

Filistin devletinin kurulmasını destekliyor...

***

Obama, Türkiye'de de halen yaşanan başörtüsü sorununa Batılı ülkeler üzerinden tavır alıyor.

"Başını kapatan kadının daha az özgür olduğu görüşünü paylaşmıyorum ve başörtülülere eğitim fırsatı verilmemesini eşitlik ilkesine aykırı buluyorum."

Obama, söyledikleri ile eylemlerini birleştirirse, ABD karşıtlığını bitirir.

İslam karşıtı olmaması bile buzların erimesi için yeterli.

Obama dün radikal bir çıkış daha yaparak, "Büyük Ortadoğu Projesi" olarak bilinen BOP'un da ölümünü ilan etti.

"Hiçbir ülke, başka bir ülkeye zorla bir yönetim şeklini kabul ettiremez."

Bush yönetimi uygulamalarıyla arasına kalın bir çizgi çekti, Obama.

***

Son olarak, tarihi konuşmanın Kahire'de yapılmasının Türkiye açısından iki önemli mesajı var.

Birincisi, Obama Türkiye'yi "ılımlı İslam modeli" olarak ziyaret etmemiş.

Türkiye'yi, işbirliğinde birinci öncelikli ülke olarak görmüş.

İkincisi, Türkiye "İslam dünyasının kalbi" değil.

İslam dünyasına tarihi mesajlar için Kahire daha öncelikli bir mekan...

Ne dersiniz sevinsek mi, üzülsek mi?

3 Haziran 2009 Çarşamba

GÜL'E KÖŞKTE SÜRPRİZ

Gül'e Köşk'te sürpriz - İzle

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için 115 ülkeden Türkiye'ye gelen öğrencileri kabul etti.

Çankaya Köşkü'ndeki programda, ilk olarak Kazakistan ekibi Bitlis yöresinden halkoyunu gösterisi sundu.



Daha sonra sahne alan Avustralyalı öğrenci Jayden Wats ''Anadolu'nun Sevgisi'' adlı şiiri okudu.



Tacikistanlı öğrenci Telli Turnam parçasıyla salondakileri hayran bıraktı.

Öğrencileri kabulünde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, sözlerine, ''Türkiye'ye ve Çankaya'ya hoşgeldiniz. Türkçe konuşurken sizler tarafından takip ediliyor ve anlaşılıyor olmam ayrı bir heyecan, mutluluk veriyor'' diyerek başladı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla bir ay önce Türkiye'nin bütün şehirlerinden çocukların Çankaya Köşkü'ne geldiğini ve gösteri sunduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Gül, bugün de dünyanın 115 ülkesinden, dünyanın bütün köşelerinden çocukları ağırladıklarını söyledi. Türkçe konuşan çocukların güzel gösterilerini izleminin heyecan verici olduğunu ifade eden Gül, Türkçe'yi ve Türkiye sevgisini dünyanın bütün köşelerine taşıdıkları ve Türkçeyi güzel şekilde öğrettikleri için emeği geçenlere teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Gül, ''Türkçe dünyanın en çok konuşulan en güzel dillerinden birisi. Siz de konuşurken herhalde bunun farkındasınız. Ne söylediğinizi hissediyorsunuz, ona göre hareketler yapıyorsunuz, en güzel şekilde özümseyerek, anlayarak Türkçe'yi konuşuyorsunuz, şarkılar söylüyorsunuz'' dedi.

''TÜRKÇE KONUŞUYOR OLMANIZ TÜRKÇE'NİN GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR''

Dünyada yüz milyonlarca insanın Türkçe konuştuğunu, bunların bir çoğunun Türk orijinli olduğunu belirten Gül, Balkanlardan Çin'e kadar ve Afrika'daki birçok ülkede Türkçe konuşarak gezilebileceğini anlattı. Cumhurbaşkanı Gül, olimpiyatlara katılan çocuklara ''Sizlerin çoğunuz bu sınırların dışında çocuklarsınız. Türk kültürüyle, Türk etnik yapısıyla, geçmiş Türk medeniyetleriyle ilgisi olmayan coğrafyalarda bulunan çocuklarsınız. Sizin Türkçe konuşuyor olmanız, oralarda Türkçe'nin öğretilmesi, öğrenilmesi, Türkçe eğitim yapılması, bu yeni bir şey. Bu, Türkçe'nin gücünü gösteriyor ve aynı zamanda Türkiye ile dünyanın her köşesini Türkçe vasıtasıyla bağdaştırıyor'' diye konuştu.

Yurtdışına gerçekleştirdiği ziyaretlerde Türk okullarını ziyaret ettiğini hatırlatan Gül, Kenya'dan gelen öğrencinin Beşiktaş forması giydiğini görünce ''Bakın Türkiye'deki gündemi ne kadar yakından takip ediyorlar'' dedi.

Çocuklardan, ülkelerine iyi şekilde hizmet edebilmek için kendilerini en iyi şekilde yetiştirmelerini isteyen Gül, ''Türkçeniz sayesinde ülkeleriniz ile Türkiye arasında köprü kuracaksınız. Bu köprüler bazen siyaset, ticaret, kültürel alanlarda olacak. Sizler aynı zamanda ülkelerinizde Türkiyemizin gönüllü elçisi gibi olacaksınız büyüdüğünüzde. Ülkenizle Türkiye arasındaki ilişkileri her bakımdan geliştireceksiniz. Türkiye'yi, Türk kültürünü, Türk insanının güzelliğini, kardeşliğini, dostluğunu da ülkenizde tanıtacaksınız ve çevrenize en güzel şekilde örnek olacaksınız'' diye seslendi.

Konuşmasının ardından Kenyalı öğrenci Duale Sigat Cumhurbaşkanı Gül'e, sırtında ''Abdullah Gül'' yazan 38 numaralı Beşiktaş forması hediye etti. Gül de Kenyalı öğrencinin giydiği Beşiktaş formasını imzaladı.

Programın ardından Cumhurbaşkanı Gül, öğrencilerle ve öğretmenleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.